Toplam yorum: 3.253.615
Bu ayki yorum: 5.641
E-Dergi
hakan arslangiray
Ülkemizin en önemli sorunlarından birinin az okumak ve buna bağlı olarak okuduğunu anlamamak olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle başta kendi ailem ve yakın çevrem olmak üzere, ulaşabildiğim tüm insanların kitap okuması için elimden geldiğince çabalıyorum. Okuduğum kitapları yorumlayıp paylaşarak kitapseverlerin bu kitaplar hakkında bilgi edinmesini amaçlıyorum.
hakan arslangiray Tarafından Yapılan Yorumlar
16.yyın sonlarında İstanbul'da gizli bir tarikatın, kurtarıcılarının geleceğine inanarak yaptığı vahşi ve acımasız şeyler anlatılıyor romanda.
Onbin yıl önceden gelen inanışlarına bağlı olarak yüce kurtarıcılarının yakın zamanda geleceğine inanan tarikat üyeleri bu süreci hızlandırmak için dünyada kötülüğün hakim olması gerektiğine inanarak insan kurban etmeye varan yöntemlerle dönemin İstanbulunu karıştırıyor.
Devletin üst kademesinden de bir çok güçlü insanın bulunduğu tarikatı durdurmak için dönemin sadrazamı tarafından gizlice görevlendirilen bir kadın ve bir erkeğin hikayesi anlatılıyor roman ilerledikçe.
Ana hikayenin yanında, bu ikili arasındaki duygusal ilişki, dönemin İstanbulunda halkın yaşam biçimi ve devlet yönetimindeki sıkıntılar da işleniyor.
Romanın kurgusu yazarın Surname adlı eserine çok benziyor. Okurken bir çok bölümde benzerlikler olduğunu düşündüm.
Sovyetler Birliği zamanında Orta Asyada yaşayan, fakirlik yüzünden yok olmaya yüz tutumuş küçük bir topluluğun, devletin görevlendirdiği yine o halkın içinden biri tarafından kurtarılmaya çalışması anlatılıyor romanda. Roman bana göre hiç akıcı olmayan ve sanki sürekli aynı şeyi anlatıyormuş hissi veren bir anlatıma sahip.
Yazarın 8 öyküsünün olduğu kitapta en ilgi çekici öykü körler ülkesi. Bu öyküde 15 nesildir kör olan bir topluluğa giren gözleri gören bir adamın topluluktaki en üst seviyedeki insan olduğunu düşünmesine rağmen topluluktan gördüğü tepkilerin şaşırtıcı yorumu yapılıyor. Diğer öyküler genel olarak yazarın bilimkurgu-ütopya tarzına çok uymayan öyküler bana göre.
yazar bu kısa eserde yolları ilk defa kesiştiğinde ilk görüşte birbirine aşık olan iki insanın zaman içinde dönüp dolaşıp tekrar birbirlerini bulmalarını anlatıyor.
Zamanda yolculuk yapmaya yarayan bir icatları olduğunu iddia eden iki gençle yolları kesişen Caleb, yıllar önce başına gelen çok kötü bir olayı geçmişe yolculuk yaparak engelleyebileceğini umarak gençlerin yatırımcı bulması için onlara yardım etmeye karar veriyor.
Romanda bir yandan kader-özgür irade ikilemi tartışılırken diğer yandan zamanda yolculuğun ortaya çıkarması muhtemel kaoslardan bahsediliyor.
Yazarın önceki kitapları kadar sürükleyici olmasa da sıkılmadan okunabilecek bir roman.