Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
hakan arslangiray
Ülkemizin en önemli sorunlarından birinin az okumak ve buna bağlı olarak okuduğunu anlamamak olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle başta kendi ailem ve yakın çevrem olmak üzere, ulaşabildiğim tüm insanların kitap okuması için elimden geldiğince çabalıyorum. Okuduğum kitapları yorumlayıp paylaşarak kitapseverlerin bu kitaplar hakkında bilgi edinmesini amaçlıyorum.
hakan arslangiray Tarafından Yapılan Yorumlar
Komşu yalıda yaşayan genç bir kızın zor durumda olduğunu anlayan Ulviye Hanım, genç kıza yardım etmeye karar verir. Bunu yapmak için de erkek kılığına girerek türlü oyunlara başvurur.
Bu kısa romanda yazar dönemin şartlarında erkek kadın ilişkilerini iki tarafın da bakış açısından anlatırken erkek kılığına girmiş bir kadının gözünden de farklı bir bakış açısı sunarak güzel bir kurgu sağlamış.
Kitabı okurken Ulviye'nin bakış açısından biraz duygusal düşünerek intikam hissine kapılırken Sohbet'in bakış açısından sakin kalıp mantıklı düşünmenin önemini anlıyorsunuz.
Memduh'un delilik derecesindeki aşkına şaşırırken, Dürdane'nin deliliği de aşan aşkı karşısında üzülüyorsunuz.
Okurken düşündüren güzel bir roman.
Yazarın daha önceki Krallık isimli kitabının devamı olan kitapta kasabanın yerlisi olan Opgard Kardeşler kendi hayallerini kendi yöntemleriyle gerçekleştirmek için çabalarken kasabanın şerifi de kendi babası da dahil bir çok kişinin ölümünden sorumlu tuttuğu kardeşlerin açığını bulmak için uğraşıyor.
Romanın ilk yarısı ana karakterlerin önceki kitapta yaptıklarını hatırlatıp, birbirleriyle ve kendi içlerindeki hesaplaşmalarına odaklanırken kitabın ikinci yarısında gerilim ve şiddet dozu artıyor ve psikolojik savaşlar ile kazanmak için her yol mübahtır felsefesi öne çıkıyor.
Yazar kan bağının aile olmak için ne kadar yeterli olduğunu sert bir anlatımla sorguluyor.
Roman hikaye olarak doğrudan ilk kitabın devamı olmasa da kurguyu ve karakterleri daha iyi anlamak için önce ilk kitabı okumak daha doğru olacaktır.
Üçüncü dünya savaşı sonunda dünya genel olarak yıkılmış ve medeniyet çok küçük bir bölge dışında sona ermiştir.
Yıkımdan kurtulan bir grup bilim insanı amerikaya keşfe gelir ve gruptan biri burada şeytana tapan bir grup insanın tutsağı olur.
Ahlakın ve yönetim sisteminin tamamen farklı ve kötülük-acımasızlık odaklı olduğu bu grupta tutsak olan bilimadamının yaşadıkları distopik bir tarzda anlatılıyor.
yazarın okuduğum diğer kitaplarına kıyasla biraz karmaşık ve zayıf anlatımlı buldum.
truva savaşından sonra truva halkından geriye kalan kadınların yaşadığı acıları anlatan kısa tiyatro eseri.
Sunay Akın tarihten bir çok ünlü ismin az bilinen ilginç hikayelerini anlatıyor kitabında.