E-Dergi

Kitap eleştirel vegan-vejetaryen bakış açısıyla ele alınmış. Bu denenle bazı okuyuculara ağır gelebilir. Geleneksel "etme-bulma dünyası" görüşünü de eleştirel bir şekilde ele alan kısa hikayeler oluşuyor kitap. Ben çok sevdim, çok etkilendim ve biraz da utandım okurken. Okurken düşünmeyi, rahatsız olmayı ve sorgulamayı sevenlere tavsiye olunur.

Clara Zetkin bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü adıyla kutladığımız günün ve 8 Mart'ların alan açmasıyla genişleyen Sosyalist Kadın Hareketinin müteahhitlerinden biri. II. Enternasyonal'da yaptığı konuşması ve açıkladığı talepleri Sosyalist ya da Marksist ideoloji içerisinde kadınların görünür olmasını sağladı. Bu kitapta ise, çok yakınında olan bir isim olan Lenin'in kadınlara yönelik taleplerinden bahsediyor. Bu talepler kadınların ataerkinin baskısından kurtulup anaerkil yaşantıyı hatırlaması ve sosyalizm için mücadele etmesini içeriyor. Çünkü "Sosyalist mücadele, kadınları da özgürleştirecektir".

Kollantai'nin kadın hareketine sunduğu katkı yadsınamaz. O dönemler-Rus devrimi sürecini kast ediyorum- elbetteki kendine alan açmış bir kadın hareketinden söz etmek pek mümkün değildi ancak Sosyalist hareketin içerisinde kadın özgürlüğünün konuşulması çok çok değerliydi. Kollantai bu kitapta aile kavramını eleştirir, kadının erkeğin karşısındaki 'toplumsal' konumlanışına itiraz eder ve kadın cinselliğini sorgular.

1980-90'lardaki kadın hareketine ilişkin çalışmalara baktığımızda çoğunlukla dağınık bir çok makaleyle karşılaşırız. Bunların çoğu dergiler ve broşürlerden oluşmakta. Ancak bu kitap o dönemdeki çalışmaları, dergi ve akademi çevresini, ev toplantılarını bir araya getiren çok önemli bir eser. Sen olmasaydın ben o tezi nasıl yazardım, ey kitap!

Kadın emeği konusunda önemli bir alan açtı bu çalışma diye düşünüyorum. Zaten Aksu Bora'yı biliyoruz, yazarın akademik anlamdaki donanımını bu yapıtla bir kez daha görüyorsunuz. Türkiye feminist literatüründe mutlaka yer alması gereken bir kitap.