17 Ağustos Depreminin sembol ismi haline gelen, Türkiye’nin en büyük organizatörlerinden Sami Dündar, göçük altında, betonlar arasında dayanılmaz acılara katlanarak 27 saat kaldıktan sonra enkazdan canlı çıkarılmış fakat yaşadığı ani şok nedeniyle tüm yaşam fonksiyonları durduğu için öldü sanılarak ceset torbasına konmuş, fakat tam gömüleceği sırada yaşadığı fark edilerek hastaneye kaldırılmıştı. Arkasından üç ayı aşkın bir yoğun bakım sonrasında tekrar hayata dönmüştü.
Sami Dündar tüm yaşadıklarını bu kitapta toplayarak yayınladı.
İnsan enkaz altında, betonların arasında sıkışmış, dayanılmaz acılar içindeyken ölümü nasıl bekler, neler hisseder, neler düşünür, ömrü bir film şeridi gibi gözünün önünden nasıl geçer, nelerle hesaplaşır? Tüm bunları Sami Dündar ile bütünleşerek, onunla birlikte tekrar yaşayarak okuyacaksınız.
Bu kitabı okuduğunuzda eminim ki yaşadığınız binalara daha bir dikkat edeceksiniz. Bina yapımcıları yaptıkları binalara daha bir özen gösterecek. Bina kullanıcıları kullandıkları binaların güvenli olmasına daha bir özen göstereceklerdir.
Dilerim bu felaketi hiçbir zaman unutmayız. Dilerim bir daha o günleri yaşamayız. Kayıplarımıza rahmet, kurtulanlara geçmiş olsun dileklerimi bir kez daha tekrarlıyorum.