E-Dergi

belli ki kitabın ismi üzerine çok çalışılmış.çok tahrik edici olmamasına ama gözden de kaçmamsına özen gösterilmiş.zaten saman altından su en güzel böyle yürütülür.içeriğine gelince:birincisi çok ısmarlama bir havası var.gürsel bu tellerde ötmeyi pek bilmez ama dersine çalışmış.ikinci mühim soru bu edebiyata ne katar?sıfır, katıcağı şey yanında fazla çoğul kaçabilir.son olarak pariste yaşayan biri için bir entel fantazisinden öteye bir adım geçemiyecek bir roman.bu romanı okunması ağaçlara gösterdiğiniz saygı ile ters orantılı olabilir.

bir deha ile yüzyüze olmak heyecan verici..faulkneri zaman zaman dostoyevskiden bile üstün yapan karakterlerin sahiciliği..tekniği zaten müthiş ama o karakterler kesinlikle kukla değiller...jefferson kasabasında size bir hayat sunuyor...

ikinci dünya vahşetini görmüş bir avusturyalıyı anlamak ir türk için zor..varolmasının bile ona sorulmadığı için nefret ettirici bir vaka olduğunu söyleyen bernhard bizden çok farklı bir alemin adamı.iyi ki bizde böyle yazarlar çıkmıyor..nefretin zirvesini görmek için bile olsa okumalıyız ama thomas bernhard çıkarmayan bir toplum olduğumuz için şükretmeliyiz..

okunası bir kitap..değşik bir üslup..binbir gece tadında bir hikaye..değşik bilgiler...okuyalım...

Ah muhsin ünlü Vah muhsin ünlü...toynaklarınla ciğerimizi de açtığın kanrengi yaraları ah vah etmekle sağaltamıyoruz.kısrak kırmızısı kelimeler yüreğimizde titreşmekte...artık yeni şiir yaz..bu emir kipinde bir niyaz...