E-Dergi

Öncelikle harika bir kitap olduğunu söyliyeyim. 17. yüzyıl londra'sında geçen arka planda Kralcılar ve karşıtlarından oluşan siyasi atmosfer ve batakhaneler, izbe meyhaneler ve romantik parklarda geçen bir macera. Klasik bir polisiye sayılmaz ama merak dygusu ve gerilim hat safhada. Eşi siyanürle yavaş yavaş öldürülen bir adamın heyecan dolu hikayesi. John Dickson Carr romanlarına devam eden Notabene Yayınlarına teşekkürler...

Bir dahiyi başka bir dahi anlatıyor.Chesterton'mu büyük yoksa Dickens'mı orası muamma.Chesterton'un her cümlesi şimşek gibi çakıyor.Çok harika bir kitap.

Saki'yi bilen bilir.Maalesef dilimize fazla tercüme edilmemiştir.Daha önce hikayelerinden seçmeler bir kaç kere basıldı.Dayanılmaz Bassington ise Saki'nin Mütevazi bir romanı.İnanılmaz derecede itici bir tipin İngiliz toplumundaki sıkıcı maceraları enfes bir üslup müthüi bir eleştiri bombardımanıyla anlatıyor.Saki'yi hikayelerinden tanıyanları fazlasıyla memnun edecek yeni tanışanları büyüleyecek bir kitap.Alakarga Yayınları takdire şayan bir iş çıkarmış.Kapağı da ayrı bir güzel.Saki'nin diğer kitaplarını da bekliyoruz.

Dedektif Aurelio Zen polisye severlerin kesinlikle tutacağı bir komiser tipi.Kendini ele vermeyen, sabırlı bir adam.Zen serisinin bu ilk kitabı serinin bundan sonraki on kitabının da geçeceği ülke olan İtalya 'da geçiyor.Bu kitapta mekan Perugia şehri.Para babasının teki kaçırılıyor ve görevden el çektirilmiş Aurelio Zen adam yokluğundan mütevellit vakayı kucağında buluyor.Şehri dokusu, insanları ve karmaşık ilişki yumağının pisliği ve Dedektif Zen'in kendine has üslubu insanı sarıyor.Serinin devamını bekliyoruz.Labirent yayınlarına saygılar.

Chesterton'un bir denginin bulunamamasının sebeplerinden bir işte bu Bay Perşembe denilen kitaptır.O kadar olağanüsrüdür ki sonuna geldiğinizde afalladığınızı farkedeceksiniz.Daha önceki baskılarını defalarca okudum Labirent Yayınlarına olan saygımdan dolayı bu baskısını da hemen aldım.İyi ki almışım.Enfes bir kitap...