E-Dergi

Üç Kafadar bu defa Afrika'da.
Sen de onlarla birlikte Afrika'ya gitmeye hazır mısın?
Bay Mucit'in, Afrika'ya yağmur yağdırmayı başaran müthiş buluşu sayesinde kuraklık sona erecek mi dersin? Müthiş buluş işe yarayacak mı?
Üç Kafadarı bu defa hangi maceralar bekliyor?
Sen de üç kafadarla birlikte Afrika'daki insanlara yardım etmek ister misin?
Haydi, sen de onlarla birlikte hem maceraya katıl, hem de orada susuzluk çeken insanlara, hayvanlara, doğaya yardım et...

Acaba ne olabilir o cisim? Bir UFO olabilir mi? Ya da başka bir şey...
Ne olduğunu anlamaya çalışırken kendilerini içinde bulurlar ve belki de yanlışlıkla bazı düğmelerine basmış bile olabilirler! O da ne, bir zaman kapsülü mü? Bir anda kendilerini milyonlarca yıl geride, bilmedikleri bir zamanda bulurlar...

Üç Kafadar Pisi, Kocabıyık ve Morkanat'a bu macerada coğrafya profesörleri eşlik ediyor...
Kayıp kıta Atlantis'in yerini keşfeden profesör ve kayıp kıta Atlantis'in peşinde olan Bay X, bizim Üç Kafadarı ve profesörü bir denizaltına zorla bindirerek denizin derinliklerine doğru ilerlerler. Kayıp kıtayı herkesten önce bulup daha da zengin olmak isteyen Bay X amacına ulaşabilecek mi?
Profesör gerçekten de kayıp kıtanın yerini keşfetti mi?
Üç Kafadarı bu defa hangi maceralar bekliyor?
Keyifle okuyacağın bu kitapta sen de Üç Kafadarla birlikte kayıp kıta Atlantis'e doğru bir yolculuk yapmak ister misin?

Bu kitap, propaganda ve din ilişkisinin en başından itibaren giderek karmaşıklaşan formunu analiz etme gayretinin, belki emekleyen ama koşma azmindeki bir örneğidir. Bu amaçla kavramsal açıklamaları takiben ilişkinin arka plan incelemesi yapılmış, kurumsal dinlerde propagandanın kullanım şekilleri irdelenmeye çalışılmıştır. Son olarak İslam toplumlarında söz konusu ilişkinin toplumsal hayattaki güncel tezahürleri sorgulanmıştır. Din ve propaganda ilişkisinin çok yönlü irdelenmesi bağlamında ilk olduğu değerlendirilen kitabın, okuyucu için karanlıkta parlayan bir kibrit alevi, yeni ve daha derinlikli çalışmalar için yolu aydınlatan bir meşale olamasa da mütevazı bir mum ışığı olması dileklerimizle.

Seksen Günde Devriâlem yayımlandığı 1872 yılından bu yana sevilerek okunmaya devam ediyor. Herkesin saygı duyduğu Phileas Fogg, arkadaşlarıyla bir iddiaya girer. Seksen günde bütün dünyayı dolaşamazsa bütün servetini kaybedecektir. Ancak çıktıkları yolculukta birbirinden tehlikeli olaylarla karşılaşacaklarından bihaber Fogg ve yardımcısı üç kıtayı baştan sona dolaşır. Fille, trenle, gemilerle yolculuğu sürdüren ikilinin peşine düşen Dedektif Fix ise bu yolculuğu sonlandırmaya kararlıdır çünkü Fogg, İngiliz Bankası soygununun bir numaralı şüphelisidir.
Birçok defa sinemaya uyarlanan, onlarca dilde yayımlanan Seksen Günde Devriâlem en sevilen çocuk ve gençlik romanları arasında anılmaya devam ediyor.