Toplam yorum: 3.087.894
Bu ayki yorum: 7.581

E-Dergi

bennebzamir Tarafından Yapılan Yorumlar

21.04.2010

Açıkca ve kısaca yazmak istiyorum: Kendi reklamını bu kadar uzun ve sıkıcı yapan bir kitap, bir de reklam hakkında ise o kitaba ne denir? Neyse sinirimi kitaptan çıkarmayayım?...
17.11.2009

İlk başta, büyüklerin de başına musibetlerin gelmesi insanı şaşırtıyor. Allah sevdiği kulları için bu musibetleri nasıl ve neden yaratır? diye soruyor insan. Daha sonra sade ve sıradan bir müslüman olmanın en doğru yol olacağı düz mantığın bize fısıldadığı ilk şey oluyor. Kitap bu basit ama cevaplanması gereken soruya cevap veriyor mu? Bence bu cevap daha çok bilmekle değil hissetmekle ilgili. Ve bence sorunun cevabı okuyucuya yeterince hissettiriliyor.

Vakaları okurken meraklı ve çok kitap okuyan okuyucu ayrıntı görmek istese de, okudukça hikaye ve peşi sıra gelen açıklamadaki bütünlük ilgisini hikayeden çok anafikre kaydırıyor. Yani aparatif bir şeyler okuyup onu tüketeceğini sanan okuyucu düşünmeye başladığını bir sonraki hikayeye hemen geçmediğinde farkediyor.

Kesinlikle orjinal ve yazan için cesur bir çalışma.
27.10.2009

Kabının renginden dolayı her defasında kitabın yazarı kadınmış gibi okuduğum kitaptır. Gerçeğin cinsiyeti yoktur ama belki sunumunun olabilir. Nedense yazarın sesini daha çok bir kadına yakıştırdım. Belki de bir çerçeveye oturtulmaya çalışılan iletişim ve konuşma tekniğinin yumuşak bir tarza sahip oluşundan olabilir bu. Hazır cevap olmayı başaramayan yavaş ve analiz yaparak düşünen ve bir tanım çerçevesine göre hareket ederken ilgili başka tanımları da hesaba katarak karar vermeye çalışan insanlara yardımcı olabileceği kanaatindeyim. Pratik olmayı çoğu zaman beceremeyen bu insanlar kitaptan belki de onlara çok basit ama oldukça etkili metodlarla karşılaştıklarında derin bir nefes alabilirler. Hiç değilse birileri bu konuda kafa yorup kitap yazmış diye düşünülüp bile alınabilecek bir kitap. Dudak bükerek aldığım ama çok pratik bulduğum bir çalışma.
13.10.2009

En başta bu önemli kitap neden satışta yok bunu anlayamadım. İlk olarak üniversitede tanıştığım bu kitabı yıllar sonra tekrar okuyorum. Tabi daha önce anlamadığım birçok yeri şu an anlıyorum. Bazen kitabı bırakıp bir iki sayfa yazı yazıyorum çünkü kitabın kenarları yer olarak yetmiyor. Bazen yazara "hoop ağır ol bakalım" dediğim oluyor ve bunu not olarak ilgili cümleye atfen yazıyorum. Ama kitap tutkuyla yazılmış. Hayatında önyargılarla hep savaşmak zorunda kalmış güçlü bir kişilik satırların arasından göz kırpıyor. Usüldeki yarı ilmi yarı "deneme"vari tarz bence bundan. Yazarı, acizane, tebrik ediyorum. Yalnız lise son seviyesi anlar kısmına katılırsam kendi zekama haksızlık etmiş olacağım. Anlar anlamasına da belki daha eski zamanlarda. Eğitimle beraber kültürün ve olgunluğunda parmağı var bunda. Biz koca koca adamlara hanımlara 18 yaşına kadar çocuk deyip çocuk muamelesi yaptıkça sahip oldukları çoklu zekaların her birine ayrı ayrı gem vuruyoruz aslında. Modernizmin aklı nasıl cisimleştirdiğini, aklın cisimleşmesinin ne demek olduğunu ruhumuza sezdiriyor uslüp kargaşasına rağmen. (Uslüp kargaşası aslında birazda konunun ağırlığından.) Geriye sadece şunu sormak kalıyor: Biz insanoğlu ihtiyaçlarımızın sonsuz ve sonsuz uzunlukta olduğunu ne zaman anlarız?