Toplam yorum: 3.086.813
Bu ayki yorum: 6.500

E-Dergi

Gyuli Tarafından Yapılan Yorumlar

12.01.2001

Ömer Hayyam; kendine "işte adam"dedirtecek bir romanla karşıkarşıyasınız.Asla sahiplenme duygusu olmayan ,dostluğa ,aşka önem veren Ömer Hayyam. Cihanın ağzına paralar doldurtacak seviyeye gelmesine bile karışmayan, sadece yaşanmışlığa önem veren Ömer Hayyam..Dünya bir rüyadan ibaretti ve Hayyam o rüyanın bozulmasını hiç istemedi.Tensel arzuları yoktu onun, beden ne de olsa ruhu taşımaya gelmişti bu dünyaya. Dağlara taşlara sığmayan dinmeyen ruhları, dinginliğe kavuşmayan özgürlük delisi ruhları....Teşekkürler Maalouf..selam sana Hayyam......
Geldimse dünyayı ne bulmuş dünya
Gitsem de değeri eksilmez ya
Bir kişi çıkıp anlatmadı
Gelmekte ve gitmekte ne fayda ola...
Selametle...
06.01.2001

Semerkant'la başlayan Amin Maalouf serüvenim Yüzüncü Ad'la devam ediyor. Kitap Maalouf'un zengin Akdeniz kültürüyle bezenmiş durumda, başlarken sıkıcı geliyor insana, daha sonraları inanılmaz çekici .Bu A.Maalouf farkı olsa gerek. Fakat konu olarak yani kitaba ismini veren aranan kitap Maalouf'un tamamen varsayımlarla yola çıkarak atıldığı bir maceraydı. Hayat da böyle değil miyidi zaten? Koca bir rüya. Kitabı böle okumak gerek, yoksa işi gerçeklere dökersek, yüzüncü ad denen 99'dan yola çıkılarak hareket edilen bir durum; biraz da insanı sıkan bu..ve sebataycılıktan bahsediyor. İstanbul'un o zamanki durumu. Başına gelen bir başka serüven ..Marta..ve onu yine başka bir serüvene sürükleyen hüzün dolu anlatımı. yine Marta var mıydı yok muydu..ne olsundu ki Aşk hayatın mazereti değil miydi...
05.01.2001

Son aldığım haberlere göre kitap 21 baskı yapmış.ben 17.baskısını okumuştu..Okumaya başlamadan önce dikkatimi ilk çeken kısımdı bu..17.baskı..yaw ne var altı üstü kızıl renkli saçlar demiştim..Bu kadar baskıyı yaptıracak ne var bu kitapta...Okurken gördüm ki kitaba bu kadar baskıyı yaptıran erotikliği olsa gerek.İnsanın yüzünü kızartacak şeyler..Türkiye'de böle şeyler prim yapar zaten biz de okuyaraktan katkıda bulunuruz..Abilerimizden duyup bildiğimiz kadarıyla bir zamanlar poşet içinde saklanan porno yayınları gibi bu kitap da poşet içinde satılmalı..Geri kalan kısmıysa adı üstünde geri, arka planda kalmış.amaçsız, kuralsız, aylak, ne idüğü belirsiz mahlukatlar falaaaaaaaann filaaann..
05.01.2001

merhabalar..
Edip yüksel ve kitapları hakkındaki düşüncelerinize şöle bir bakmış bulunmaktayım. E.Yüksel'i Metin Yüksel'den dolayı tanımıştım lise yıllarında..Ve onun tevbe suresinin son iki ayetiyle alakalı yaklaşımı ön plandaydı o zamanlar..Daha sonra bir Amerika dönüşü Hulki Cevizoğlu'nun deşifre edip değerli!! ulemaları ayağa kaldırdığı bir programla ortaya çıktı. (Tabii şimdi o zamanki düşüncelerini çöpe atmamızı istiyor. Hatta böyle bir kitabı da var. Daha doğrusu.o zamanki Ceviz Kabuğu programının kitaplaşmış hali.)
Uzun lafın kısası Allah Kur'an'da zaruri haller dışında sayı belirtmez...Sayılarla yola çıkılarak amel edilmez..Amin Maalouf gibi "Yüzüncü Ad" dememiz gerek o zaman. yani her sayıdan bir durum çıkarma sözkonusu olur..tevbe süresinin son iki ayeti 19 a uymuyor diye kendi mealine almayan Yüksel daha sonra Kur'anın korunmuşluğu inancına halel gelmesin diye herhal bu fikrinden vazgeçti.. Ben bu konuda arkadaşların ufkunun açılması için Yükselin Ahmet Deeedatla beraber çıkarmış olduğu "Kuran En Büyük Mucize" kitabını öneririm.. Ama sosyal gelişimini tamamlayamayan toplumun itikadi konulardaki yetersizliği de insana saç baş yolduruyor..Lütfen elinizin altında olana eğilelim..."Biz kendimizi atalarımızın dini üzre bulduk dediler...." Bu meyanda kimseye katılmıyorum.. Katılırsam da bu gülmekten olur ..



Selametle..