E-Dergi

Kitapta hiçbir değişiklik yapmadan bir film çekmeyi düşünsek,bir senaryoya gerek kalmazdı;çünkü bir roman değil de bir film senaryosu şeklinde yazılmış.Karşımızda yıllardır çürümüş,köhnemiş bir "Amerikan Rüyası"nı düzeltmeye çalışan ,"sistem"e hizmette kusur etmeyen bir ürün var.Bu kadar olasılık dışı şans eseri olaylar zinciri ve mükemmel zekaya sahip kahramanlar ancak binbir gece masallarında olabilir.

Dört kişinin arasında bir ömür boyu süren;içerisinde aşk,siyaset ve insan ilişkilerinin yoğurulduğu belki de klasikleşmiş bir yapıt.
Yönetime başkaldırış,kitleler,yönetim biçimi,örgütlenme ve sol görüş hakkında derin bilgisi ve fikri olduğunu gördüğümüz Milan Kundera;bu yapıtıyla kendince belki de en ses getirici propagandasını yapıyor!
George Orwell gibi olmasa da,bu kitap okumaya değer bir "düşünüşün" yansıması.

Kölelik ve toplumun köleliğe bakış açısını çok iyi yansıtan yazar,küçüklüğünden beri köleler,cariyeler,halayıklar içinde geçen ömrünün bu yitik insanları için belki de gecikmiş bir görevi yerine getiriyor.
Dilber'in kısa ve yoğun olarak yaşadığı hayatını okurken derinden üzüleceğimiz sahneler var;Tanzimat yazarlarından Samipaşazade Sezai'nin paragraflarda ağırlığını hissettirmesi ve sürekli fikirlerini beyan etmesi bütünlüğü bozsa da,klasikleşmiş bir eleştiri romanı olması dolayısıyla okunmaya değer.
Bu arada yazarın toplumsal konulara bakışı ve eleştirileri,üzerinde düşünmeye değer!

Eser,tiyatro şeklinde dialoglarla yazılmış.Mefisto güzel bir biçimde,hatta iyiliğin değerini bilir şekilde çıkıyor karşımıza .Oldukça zeki bir şekilde araya sıkıştırılan düşünceler sayesinde Goethe kendini ve fikirlerini hissettiriyor.Kitabın sonuna eklenen Goethe'yi tanıtıcı bilgileri okuduğunuzda şüphelerinizin doğruluğu ile sarsılacaksınız.Kesin olmamakla birlikte Goethe'nin İslamiyet'e geçtiğini hissediyoruz.Kur'an-ı Kerim ve İslamiyet hakkında kendini epeyce geliştirmiş ve bunu eserlerine de yansıtmış.Doğu'ya oldukça samimi ve gözlerindeki perdeyi kaldırarak bakabilen ender Batılılardan...

Gorki'nin çocukluğunda çevresinde her türden insan yer almış,sanırım iyi bir gözlemci ve insan sarrafı olmasının tohumları çocukken atılmıştır.Hayatın ve ölümün varlığını,dünyaya bırakacağoımız tek şeyin "bir hoş sada" dan ibaret olduğunu çok küçük yaşta öğrenmiş Gorki.Gerçekten acı,öğretici ve samimi bir ilk çocukluk dönemi.
Kitabın çevirisi de oldukça başarılı.Gorki'nin "Ana" isimli eserini okumadan önce okumanız gerekli,çünkü kendi annesinin ilgisizliği sonucu büyükannesi ile yakınlığını "Ana"'daki karakterde farkediyorsunuz.İyi okumalar!