E-Dergi

Kitapta anlatılan olayların üzerinden çok zaman geçti ama, kurgu ve anlatımın çok güzel olduğunu söyleyebilirim. Yakın geçmişte neler konuşuyorduk, şimdi neler konuşup tartışıyoruz? İşte geçmişi ve bu günü daha iyi anlayıp yorumlamak için okunabilecek bir roman. Kitapta en çok dikkatimi çeken, kişi isimlerinin seçiliş biçimi oldu.

Maalesef siyasetçi ve basın yayından sonra yargıdakiler de kutuplaşıp bölündüler. Hukuk herkese lazım diyorlar ama bu karşıt görüştekiler de hep kendilerine göre yorumluyorlar. Hukukun evrenselliğinde bir türlü buluşamıyoruz. İşte bu kitap da bu söylediklerime örnek oluşturuyor.

Türkiye'de iki binli yılların başında yaşanan banka operasyonları ve hortumlamalar ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. Sahip oldukları bankaların içini boşaltarak, milyarlarca dolarlık faturayı devlete yükleten ve büyük ekonomik bunalımlara sebep olan banka patronlarının öyküsünü ibretle okuyacaksınız. Sahi o batık patronlar bu aralar neyle uğraşıyorlar acaba? Cezaevinde yatan tek bir kişi var mı? Sanırım yok. Bu kitap aynı zamanda ekenomik ve siyasi bir tahlil de sunuyor.

Özellikle sahip olduğu enerji kaynaklarıyla cazibe merkezi olmaya devam eden Orta Asya, Sayın İrfan Ülkü'nün bu son derece titiz çalışmasıyla okuyucunun bilgisine sunuluyor. Sovyetler'in dağılmasıyla bağımsızlıklarını kazanan Türk Cumhuriyetlerinin durumu da ayrı ayrı irdeleniyor. Bu bölgeye maalesef bizden çok ABD ve batılılar ile tabiki Rusya ilgi duyuyor. Ayrıca Afganistan'da yaşanan dini akımların benzerinin bu ülkelerde de yavaş yavaş görülme eğilimine dikkat çekiliyor.

Rahmetli Ahmet Kabaklı Hoca'nın en güzel eserlerinden biri. Ülkemizin içinde bulunduğu durumu o kadar güzel tespit edip ele almış ki, bizlere sadece okumak ve bu tuzaklara karşı uyanık olmak düşüyor. Hocamızın ifadesiyle milletten tamamen kopuk ve yabancı, sözde aydınların önderliğinde, tarihin derinliklerinden beri bizi biz eden ne kadar değerimiz varsa tahrip edilmiş ve edilmeye de devam ediyor. Kültürümüz, maneviyatımız, dilimiz, gelenek ve göreneklerimiz, edebiyatımız ve bizi biz eden bir çok değerimiz büyük tahriplere uğradı. Milletimizin hiç bir ortak değerini benimseyip paylaşmayan bu sözde batıcı ve aydın taifesinden kurtulmadıkça bu yozlaşma devam edeceğe benziyor.