E-Dergi

3 nesil boyunca gençlik dönemleri bunalımları,çılgınlıkları,ileriye yansımalarıyla ele alınmış.yazarın tarzı çok değişik ve tatlı.aynı anı o anı yaşayan 2 kişiden farklı aktarıyor roman kurgusu sırasında.bide yazılar büyük olsaymış keşki.presbiyopi başlangıç dönemime denk geldi küçük puntolar çok yordu:-)

Çok severim Kafkayı.felsefesini,bana hissettirdiklerini,özgür ruhunu. Sevgilisi(artık mektup arkadaşı mı desek-yıllarca yazışıp sadece 3 kez görüşmüşler)Milene'ya yazdıklarını okumayı Prag da Kafka müzesine gittiğimde kafama koymuştum.tarzı yine hoş özel hayatında da.ama bu kadar özgür ruhlu bir adamın aşkını esaretle yaşaması şaşırttı beni.yada ben mi öyle anladım-birde siz bakın isterseniz:-)

Ahmet Ümit gözüyle aşk 7 hikaye de farklı farklı dile gelmiş. Bana göre hepsi saplantılı ve abartılı ama AŞK ne kadar normal bir duygu ki..hikaye ler şeker tadında yiyip bitirivermek istiyorsun sonları da lolipopun içinden çıkan sakız misali suprizli

Estonya'da yaşanan Rus işgal dönemini orda yaşayan biri gözüyle izlemek.Hemde saplantılı bir AŞK duygusuyla birlikte.Savaş suçu olan tecavüz ve bir seks işçisi ağzından kirli cinsellik bir kadın ağzından anlatıldığına inanması güç bir dille hem erotik hem tüm çıplaklığıyla yazılmış.Ancak tertemiz ve tutkulu bir sevgi de var aynı dilden farklı bir anlatımla.Yemek ve kirliliğe yaptığı vurgu da çok çarpıcı.Meraktan yazarın hayatına baktım kitap bitince.Yeme bozukluğu da olan bir biseksüel Sofi Oksanen.Kendi yaşamı onu ilgilendirir:-))Beni ilgilendiren şey başından kalkmak istemediğim bir roman.Ve roman bittiğinde Estonya'yı görmek istediğim fikri oldu.

kitap sevmeseniz de okursunuz.psikoterapi ilginizi çekmese de seversiniz.zaten öyle psikoloji hakkında bir şeyler öğreneyim diye okursanız hayal kırıklığına uğrarsınız.içinizi ısıtan tavuk suyuna çorba tarzında ergenlerle ilgili 8 psikoterapi öyküsü.giriş kısmındaki şiirselliği sevmedim ama devamı hiç alakalı değil ve hikayeleri yazarken çok daha farklı bir dil kullanmış yazar.