Likurgos m.ö. 9. yy. da Sparta'da yaşadığı sanılan bir devlet adamı.Devlet adamı mı dedim, diktatör.Diktatör ama belki de çok çağların hayal gücü en derin olan diktatörü.
Vakıadır, olmuştur, bizden evvel çok medeniyetler-iyi,kötü,ilginç- geldi geçti onu anladık da, kitabın derleyen-çevireninin, yayınevinin bir sunuşu var ki tabi bir de Plutarkos'tan aktarılan o 'mükemmel' Likurgos yasaları, bu ikisini karşılaştırdığınızda komiklik olsun diye mi yazılmış bu sunuş sonra o kitabın adı 'mükemmel toplum', hani ince bir ironi var da biz mi anlayamadık.....
Kitabı okumamış olanlarımız için açalım şu meşhur 'mükemmel' Likurgos yasalarını.
Efendim Likurgos başta da belirttiğimiz m.ö. 9. yy. da Sparta'da bir kral, kanun yapıcı, Sparta devlet nizamında radikal bir yeniden yapılandırmaya gider.İlginç bir komünist sistem getirir ülkeye.Elbette ki bu sistem kendi düşüncesinin ürünü değildirr, Delphie tapınağında aldığı 'tanrısal ilham' ları yasalaştırmıştır o(!).
İlk olarak yekunu kralla eşit nüfuza sahip 28 seçkinden mürekkep bir İhtiyar Heyeti(Gerontes) kurar böylelikle 'kral ve halk arasında bir eşitlik-denge tesis olacaktır(oligarşi).Güzel. Sonra tüm ülke toprakları Spartalılar arasında eşit olarak paylaştırılır.Bu daha güzel.Kesinlikle.Ancak bu noktadan sonra eşitlik olgusu obsesif bir nitelik kazanır Likurgos'ta ki zamanla yasama şeklinde tezahür eden çeşitli kompülsiyonlara da sebebiyet verecektir:).
Efendim Likurgos bununla kalır mı, asla.Üçüncü iş olarak halkın ev eşyalarını toplatıp onları geri eşit olarak paylaştırır halkına.İlginçtir, Spartalılar bu sonuncusundan hiç haz etmezler, sonra mı insanların bu açgözlülüklerini gören Likurgos daha radikal gelir bu kez.İlkönce altın ve gümüş paraları tedavülden kaldırır sadece demir para kulanılır olur.'Paraların değerine kıyasla ağırlık ve hacimleri öylesine büyüktü ki bunlardan on Mina'yı saklamak için evde büyük bir depo ve taşımak için de çift öküzlü kağnı gerekirdi'(sf.29\9). Bu hamlesiyle Likurgos komşu kent devletleriyle ticareti de bir çırpıda bitirmiş olur aynı zamanda.
'Para olmadığı için ülkeye ne çenesi kuvvetli bilginler, ne gezgin kahinler, ne fahişe ve pezevenkler, ne çerçiler, ne de altın ve gümüş işlemeciler ayak basmaz olmuşardı nitekim kimse yabancının cıncık boncuğunu almayınca da dış ticaret kendiliğinden durmuştu(sf.30).
Müsrif yaşama hevesine son bir darbe;Syssit=toplu yemek kuralı getirildi.
Ve yasakoyucu evlilik ve çocuk yapma konularına da el atmasa olmazdı.'Likurgos, yumuşaklığı ve buna benzer kadınsı tavırları ülkeden kovmuştu..., kızlar da erkekler gibi yarışmalara çıplak katılırlardı....,önemli bayramlarda meydanlarda çıplak olarak dans eder, şarkı söylerlerdi'(sf.37).Bu arada Plutarkos ekliyor 'genç kızların yarışmalardaki çıplaklığı uygunsuz bir davranış olarak görülmezdi çünkü çıplaklık utanma ve şehvet hissi uyandırmaz aksine sadeliği! ve bedensel uyumu! temsil ederdi'(kesin öyledir).
Doğan çocukların sahibi aileleri değil devletti.Doğan çocuk sağlıklı ise yasal hakları (toprak gibi) hemen verilir değilse 'anında Apothetai denen Taygeros'taki kayalığın dibine terk edilirdi'(sf.40-41).
Çocuklar devlet nezaretinde gruplar halinde eğitim görür yetiştirilirler.'Bu yaştan itibaren[12] daha yetişkin olan saygın delikanlılar da sevgili!! olarak eşlik ederlerdi.çocukların eğitimiyle ilgili bölümler insanın vicdanını sızlatan ekstra ilginçlikler içeriyor.
Tabii devrim kansız olur mu, olmaz tüm bu 'mükemmel' toplumsal hayat tarzından rahatsız olanlar 'hafifçe' uyarılır öyle bir hafifçe uyarılır ki kan kokusu buraya geliyor olayın 3000 senelik tarihinden.
Aslında uzatmaya gerek yok kısaca 'hiç kimsenin istediği gibi yaşamaya hakkı yoktu(sf.51\24).
Peki ben neden bu kadar uzattım çünkü şu derleyen beyefendinin sunuşuna ve kitabın ismine takmış durumdayım, nedir;
*Sparta'da Mükemmel Toplum.
Benim birkaç alternatifim var, nedir;
*Sparta Vahşet Anayasası
*Sparta'dan İnsanlık Dışı Manzaralar
gibi:)
iyi okumalar