Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Mehmet Hüsnü ASAN Tarafından Yapılan Yorumlar

14.10.2002

turgut özal zamanından günümüze olan olayları komik ve traji komik olarak ele alarak anlatmaya çalışmış. liderlere çeşitli isimler takarak romanlaştırarak akıcılık sağlamış bir döneme ait gerçekleri ti'ye alarak irdelemiş. güzel tavsiye edilebilir bir eser
14.10.2002

kitabın önsözünde yazar türk insanlarına seslendiğini belirtiyor. gerçekten dünyada ve abd'de olanları anlatırken başımaza gelenleri ve gelebilecekleri çok iyi anlatmış. lakin amaçlı yazılmış bir kitap durmadan incilden pasajlar vererek anlatması tanrının oğlu isa diyerek sürekli irdelemesi bana bu kitapın doğruları yada doğru gibi görünenleri anlatırken bir çeşit misyonerlik (hristiyan) faaliyeti yürütmeye çalıştığını anlatıyor. %99'u müslüman olan bir ülkede yayınlanan kitapta sürekli Hz İsa'dan tanrının oğlu diye bahsetmesi ve incilden pasajlar vererek insanın kafasına yönelik bir dejenerasyona girişmesi resmen misyonerliktir. tabiki dünyadaki tapınak şövalyelerini masonları ve onların yaptıklarını çok güzel bir şekilde anlatmış lakin neden müslüman mahallesinde salyangoz satmaya çalışmış.? timaş yayın evinin bu kitapı nasıl bastığını anlamıyorum. kaliteli bir yayıncılık anlayışı ve ilkeli olan bir kuruluşun böyle bir kitabı yayınlamaktaki amacı ne olabilir. acı bir gerçek var kitapta bahsedilen illuminati olayı bir gerçektir. bu inkar edilemez. tüm dünyayı bunlar yönetiyor. şimdilik. bir laf vardır keser döner sap döner diye şimdi bu lafı şöyle bir düşünün. et döner tavuk döner birgün gelir hesap döner.
14.10.2002

geçmişten geleceğe yolculuk yaparak yalın bir dille anlatım. süleyman a.s zamanındaki dünya hakimiyetlerini devam ettiren büyük bir arzu ve ozamanki türk devletleri üzerinde oynanan büyük oyunlar selahattin eyyübi, alp arslan ve diğerleri gerçekten bunların üzerinde büyük mücadele vermişler. tabi ki bu kitapta anlatılmak istene yahudilerin GELDANİ imparatorluğu (babil krallığı) zamanında kral buhtunnasır'ın yuhidileri belli bir bölgeye hapsetmesi ile daha da körüklenen bir duygu. hatta hatta bu hapislik sırasında yazılan protokoller. hasan sabbah kırmitilerin islam dünyası üzerine oynadıkları büyük oyunlar, haçlı seferleri hep bu ideal uğruna türk dünyası (müslüman) üzerine yapılan hesaplar. tabiki burada monarşik bir totaliterizmin izlerine çok kolay rastlanabilir. türkiyenin şimdiki haline benzeyen çok yönü var şuan da türkiyede de monarşik demokrasi (egemen zümrenin kendi çıkarına olan demokrasi)süre gelmiyormu. demokrasi= egemen zümrenin kanunsuzluklarını ve yolsuzluklarını kılıfına uydurmak için kullandıkları yönetim biçimidir. tapınak şövalyeleri zamanın yönetimini kendi çıkarları için kullanın şahıslardır. bunlarıda anlatmaya gerek yok türkiyedeki tapınak şovalyeleri hergün ekranda görülmektedir. mason olmak onlar için ayrıcalıktır. hele birde illüminatinin adamı ise deme keyfine. türkiyeyi hortumlayanlar tapınak şovalyelerinin ta kendisidir. tapınakçılar kendi ilahlarına inanırlar. onların dini imanı paradır, çıkardır, menfaattir. kabalacılıktan (gelenekçilik)ten gelen protokollere dört dörtlük uyarlar. babil kralı buhtunnasır'ın oğlu Evilmederoh'un bu gibi şahıslara babası gibi davranmayıp onları serbest bırakıp özgürlüklerini vermesi dünyayı bu hale getirmiştir. halen tüm dünya bunlarla mücadele etmektedir. ted törnırlar, deyvit rakıpellırlar, cfr, bilderberg vs...hep tapınakçıdır. bunların tapındığı şeyler şeytanın ta kendisidir. yani paradır. yani menfaatir. yani kendilerini ilah seviyesine kadar çıkarmaktır. bunların alayı putperesttir. kendi kendilerine tapınırlar.
17.09.2002

yalan konuşmanın nekadar kötü olduğunu anlatmaya çalışırken yalana karşı yada diğer suç ve suç unsurlarına karşı alınması gereken tedbirlerin cezalandırma biçiminde olmaması gerektiği ve bir çocuğun hayal dünyasındaki yıkılmanın nerelere kadar uzayacağını gösteren ve halen günümüz Türkiyesinin eğitimsiz halkı için, bu halkın çocukları için geçerliliğini koruyan eğitici öğretici psiko analiz yapılabilecek bir eser ömer seyfettin herzamanki gibi mesajını yaşadığı dönemden iletmiş. büyük ve küçük herkese tavsiye edilir.
17.09.2002

endülüslü bir cocuğun babasının tavsiye etmediği koyun çobanlığını seçmesi ile başlayan, mısırdaki piramitlere gitmek ve oradaki hazineyi ele geçirmek için çıkmış olduğu yolculuktaki başından geçen olayları anlatırken yaşamındaki değişiklikleri kendisini pramitlere götürme vaadi ile kandırıp parasını dolandırıcıya kaptırdıktan sonra bir kristalcini yanındaki tüccarlık tecrübesi orada kazandığı paralar ve kesesindeki iki adet tılsımlı taşla birlikte mısırdaki piramitlere ulaşmaya çalışması yani elindeki tüm iyi niyeti, hümanistliği ve erdemliliği bırakmadan yaşamaya çalışan bir kişinin hedefini er yada geç bulacağı mesajını veren kaliteli bir eser.