Toplam yorum: 3.253.699
Bu ayki yorum: 5.725
E-Dergi
Tōshirō Hitsugaya Tarafından Yapılan Yorumlar
Knut Hamson tarafından kaleme alınan hikayeleri her seferinde duru bir anlatım olarak bulduğum için Victoria hikayesini de oldukça başarılı buldum. Kitapta yoğun bir aşk hikayesi kaleme alınmakla birlikte sosyal dengelere ve toplumsal koşulların insanın yaşamını nasıl şekillendirdiğine de oldukça ince bir temasta bulunuluyor. Her bir karakteri ayrı ayrı düşündüğümüzde, hepsinin toplumun belli bir kesimini temsil ettiğini, sözlerinde toplumun genele yayılmış düşüncelerinin dile geldiğini görüyoruz. Sadece bununla da kalmayıp bence bireysel çaba ile başarının yakalanabildiğini de bizlere anlatmaya çalışıyor. Nitekim hikayenin sonu her okuyanı farklı etkileyecek şekilde hem hüzünlü hem bilgelik dolu öğütlerle güzel bir şekilde bitiriliyor. Kitabın içerisinde betimlemeler ise adeta bir sanat eseri niteliğinde. Başta hikayeye dahil olmakta zorlanır gibi hissederseniz kitabı okumak yerine hayalinizde canlandırmanızı tavsiye ederim.
Ian Rankin tarafından olay örgüsünün genişletildiği ve hikaye içindeki bulmaca sayısının arttırılmaya çalışıldığı güzel bir polisiye hikaye barındırıyor kitap. Açıkçası diğer kitaplara göre mekan, karakter ve olay sayısındaki artış, Rebus'un haricindeki yan karakterlere de değinilmesi ve hatta bana göre biraz eksik kalmış olsa da onların hikayelerinin de bize ısındırılmaya çalışması güzel bir değişiklik olmuş. Zaman zaman kitap içerisindeki sürprizler, kitabın genel ritmi ve özellikle referans gösterilen Elvis şarkıları ritmin eğlenceli bir hal almasına sebep oluyor. Kitabı okurken tavsiyem şarkı isimlerini okuyup geçmek yerine şarkıları açıp bir kez olsun dinlemeniz şeklindedir. Ayrıca kitapta bahsedilen mekanları internetten araştırıp görsellerini görmek ise atmosfere daha iyi girmenizi sağlıyor. Özetle sayfa sayısı biraz çok olmasına rağmen iki gün içerisinde okunabilecek keyifli bir polisiye kurgusu olmuş.
Ian Rankin'in serinin diğer kitaplarına göre daha ağır tempolu, basit ve belki yüzeysel kalan ancak merak unusuruyla ve hikayenin geçtiği yerlerin anlatımıyla renk bulan bir kitap diyebilirim. Özellikle bu yorumu serinin diğer kitaplarını okuduktan sonra yaptım ki ilk kitap ile diğerleri arasındaki farkı görmek istedim. Açıkçası diğer kitaplarından sonra bu kitabın basit kaldığını farkediyorsunuz. Sanki bu tarz romanlardaki tüm klasik ögeler bir araya toplanmış ve bir gizem yaratılmaya çalışılmış gibi. ancak Rebus'un çekiciliği sizi bir şekilde kitapta ve seri de tutuyor. Nihayetinde polisiye sevenlerin okuması, seriye başlangıç için güzel bir kitap. Aynı gün içerisinde başlanıp bitirilecek kitaplardan birisi.
Yazarın okuduğum ve serinin 1. ve 3. kitaplarına göre hikayenin içindeki twist ile gönlümü kazanmış bir kitap oldu Masadaki Düşman. Sanki seri ilerledikçe yazarın cinayet kurguları daha geniş kapsamlı olup farklı alanları da içine kapsayacak gibi bir izlenim ediniyorum. İşin en güzel yanı ise olayların nedenleri arasında bazen en bariz olanın bazı şeylerin sebebi olması ya da insanların bastırılmış kişiliklerinin beklenmedik anlarda ortaya konmasının olası sürpriz sonuçlarını iyi bir kurguyla bizlere sunması.
Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki serinin 2. kitabı baskıda olmadığı için 1. kitabı okuduktan sonra bu kitaba geçecek olanların endişelenmesine gerek yok. Çünkü her ne kadar arada bir kitap atlamış olsanız bile yazarın her kitabında romanın kahramanlarına detaylı olarak değinildiği için eksiklik hissetmiyorsunuz.
Kitaba gelecek olursak, seri katil temalı kendi içinde iyi bir polisiye-gerilim türünün ögelerini barındıran başarılı bir çalışma. Benim tek eksik hissettiğim kısım heyecan ve nabız adım adım yükselirken bütün her şeyin çözümünün çok kısa sürede açığa vurulması. Belki bulmacanın parçaları biraz daha bizleri zorlayarak çözülebilirdi. Gerçi yazarın kitapları genelde aynı gün başlanıp bitirilecek cinsten ve uzunlukta, bu dediğim olay sayfa sayısını arttırabilirdi ama kendi adıma daha keyifli olacağını düşünüyorum.