E-Dergi

Her kitapta orta dünya haritası kitaba dahil olarak yer alıyor ancak aynı bir harita verilmiyor diye biliyorum. İstediğiniz poster tarzında bir harita ise eğer zannetmiyorum.

Farseer serisinin ikinci kitabı ilk kitabın bıraktığı yerden Fitz'in günlükleri ve notlarıyla başlıyor. Yazar kitabın başında kısaca ilk kitabın konularına değindikten sonra görece hızlı bir başlangıç yaparak bizi Fitz'in daha çok iç hesaplaşmalar yaptığı, İzan üzerindeki farkındalığını ve kontrolünün arttığı, kendi kimliğini bulma yolunda daha sağlam adımlar attığı bir serüvene sokuyor. Bu kitapta benim en azından uzun zamandır beklediğim gibi kanlı savaşlara giriyoruz, bu zamana kadar ilk kitapta bilinmezlik içinde bırakılan diğer karakterler hakkındaki bazı soruların cevaplarını elde ediyoruz. Ancak bu sefer kitabın ortalarından sonlarına doğru tempo biraz düşüyor ta ki son 100 sayfaya kadar. Ve her şey az bir sayfaya sığdırılarak gene kendimizi son kitap için sabırsızlanmaya başlarken buluyoruz. Özetle, ilk kitaba göre temposu hızlı başlayıp yavaşlayan sonra tekrar zirve yaparak tamamlanan bir kitap olmuş.

Farseer Serisinin ilk kitabı olan Suikastçının Çırağında hem Farseer dünyasına hem de kitabın ana kahramanı olan Fitz'in yetiştiği, şekillendiği çevre koşullarına bir giriş yapıyoruz. Bu girişe kısa bir giriş diyemeyeceğim çünkü kitabın geneli Fitz'in yeteneklerini keşfetmesi ve karakterinin şekillenmesine sebep olan olayların kendisinin ağzından anlatımı şeklinde uzun uzadıya dile getirilmesiyle oluşuyor. Bu sebeple zaman zaman fantastik edebiyat serisinden beklenmeyecek betimlemelere ve ritm kaybına sebep olsa merak uyandırıcı etkileri her daim sizi kitaba bağlı kılıyor. Kitabın sonlarına doğru daha dikkatli ve düşünerek okumanızı tavsiye ederim. Çünkü o ana kadar verdiğiniz bütün emek karşılığını ancak bu şekilde alacaktır. İyi okumalar dilerim.

Dedektif Rizzoli ve Dedektif Moore ile tanıştığımız, uzun bir serinin hatta daha sonrasında dizilere bile konu olacak bir kitap serisinin başlangıcı diyebiliriz. Genel olarak sizi içine alıp kendini hızlı okutan bir kitap. Kitabın adından da anlaşılacağı üzere seri katilimiz bir cerrah yeteneklerine sahip, cinayetlerini bu titizlik ve düzende işleyen birisi. Rizzoli ise polisler içerisinde kendi varlığını bulmaya çalışan, kendi yerini sağlamlaştırmak isteyen bir dedektif. Eh tabi kitap içerisinde bol bol gizem, cinayet ve çözümler yer alıyor. Polisiye, gerilim ve korku türü sevenleri tatmin edecek nitelikte nabzı yüksek bir kitap. Şiddetle tavsiye edilir.

Fantastik edebiyat denildiğinde herkesin ilk aklına gele kitap serisinin ilk kitabıdır. Kitap yavaş bir başlangıçla giriş yaparken tempo ilerleyen sayfalar ve kitaplarla beraber ivme yakalar. Açıkçası filmini izlemeden önce kitabın okunması önemlidir, ama sonrasında da seriye başlayabilirsiniz. Çünkü filmde bulamadığınız onlarca detayı kitapta bulacaksınız. Bunun yanı sıra ilk kitap biraz dünyayı ve karakterleri anlamak ve anlamlandırmakla geçebilir, bu yüzden tavsiyem orta dünya haritasını bir kenara koyup haritadan hikayenin geçtiği yerleri takip etmeniz yönünde olacak. Şunu da unutmamak gerekir ki yüzüklerin efendisinde ifade edilen ırkların farklı hikayeleri ve versiyonları başka fantastik edebiyat kitaplarında farklı şekilde aktarılmış olabilir, bu yüzden diğer kitaplarla kıyaslama gütmezseniz daha tatmin edici bir okuma olur.