Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
hakanay09 Tarafından Yapılan Yorumlar
Ben yıllardır çevirileri ve eserleri ile ilgili övgülere rastlardım da bu deneme kitabını okumak henüz nasip oldu. Kitap boyunca dilimizdeki yabancılaşmayı o kadar çok eleştirmiş ki şimdi yazarken hangi kelimeyi seçeceğimi şaşırıyorum. Üstelik kitabı anlatmak yerine yazarı anlatmaya koyuldum :) Aslında çok uzun söze gerek yok, edebi açıdan doyurucu bir eser, Kimim Ben. Türk ve Dünya Edebiyatından yazarlar ve eserlerini de konu alan eserde Edebiyatımızın önemli ismi olan Tahsin Yücel tarafından kitap tavsiyelerine de yer veriliyor. Bazı denemelerde Tahsin Yücel kürsüde ben ise amfide onun öğrencisi konumunda ders dinliyorum hissine kapıldığımı bazılarında ise aynı masada kahve içerken sohbet ettiğimizi hissettiğimi de söylemeliyim. Deneme türünü sevenlere tavsiye ediyorum.
Kitabın ilk 80 sayfasını ilgiyle okudum. Sonra bir türlü aklımı veremedim sıkıldım. Ancak sonradan kitaba yeniden bir can geldi ve hareketlendi. Konu olarak ilginç buldum. Almanların Yahudilere yaptıkları eziyetlere ve toplama kamplarına zaman zaman değinilmiş. Kitap da yoğun olarak belirgin olmasa da savaş döneminin varlığını hissedebiliyorsunuz. Ayrıca kitap da anlam veremediğiniz ölümler yer alıyor. Psikiyatrik incelemelerin yapıldığı, ruhsal bunalımların hep gündemde kaldığı, zaman zaman aşk gibi duygusallığın doruk noktalara ulaştığı tüm anların ardından cinayet ya da intihar vakası yaşanıyor. Daha önce kitaplarını ve şiirlerini okuduğum Sylvia Plath ile bile karşılaştım kitap da. Nitekim o da intihar edip hayatını kaybetti.
Genç bir erkek yazdığı günlüğü arkadaşları okuyup, alay edince bir yöntem geliştiriyor. Notlarını yazarlardan alıntılar gibi kaydediyor, takma isimler kullanıyor. Böylece hem bir yazar doğuyor hem alter egosu olan kurmaca yazar karakteri. Blanford ve Sutcliffe. Bu iki yazarın sohbetiyle başlıyor Livia. Kurmaca içinde kurmaca, kurmaca karakterin romanın gerçekliğine dahil olması epey sevdiğim oyunlardan.
Aşkımumya ve İma Kılavuzu Murat Yalçın'ın yazarlığının başlarında yazdığı iki öykü kitabının bir araya getirilmiş hali. Yazar öykülerinde bir konuyu, bir olayı anlatmaktan çok dil oyunları yapmış. Neredeyse her öykü sanki bir durumun ortasından başlamış ve sonu gelmeden bitirilmiş. Sanki yazar hikayenin başını veya kalanını okura bırakmış, başlangıca ve gidişata sanki okur karar versin istemiş. Ben okurken karakterlerin insan mı yoksa bir eşya mı olduğunu düşündüm genelde. Anlattığı öykülerde sanki konuyu anlatanın ya da yaşanan durumu yaşayanın bir anda aslında örneğin masanın üstünde duran sürahinin ya da oradan geçen bir kedinin gözünden anlatıldığını fark edeceğim diye düşündüm. Öyle oyunlu bir dili var yazarın.
Yazarın konuyu gerçeklerden uzak olmayan bir şekilde ve istediği gibi işlediğini düşünüyorum. Aynı zamanda yazım dili iyiydi ve kolay okunuyordu. Akıcıydı. Üç yıldız vermemin sebepleri de bunlar. Kafa dağıtıp kitaptaki karakterlere ve gerçekte böyle olan pisliklere sövmek istiyorsanız iyi bir tercih olacaktır.