Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
meseller Tarafından Yapılan Yorumlar
İçeriğinin doluluğuyla bundan önceki diyaloglardan fark edilerek ayrılan Phaidon sonunda sizi hüzne gark eden bir eser olarak Savunma gibi bir nihai sona sürükler. Ruh ve onun ölümsüzlüğü, çarpıcı bir şekilde antik yunan coğrafyacılığının ileri tespitleri, değişim, oluşum, zıtlıklar antik cennet ve cehennem tasavvurları aklımda kalan yerleri.
Uzun zaman sonra böyle keyifli bir kitaba rastlamak mutluluk verici. Ayrıntı Yayınları’ndan bu sene basılmış olan oldukça yeni bir kitap bu. Daha önce paylaşmış olduğum stoa felsefesiyle ilişkili kitaplardan farklı olarak -yazar özellikle onlarla aynı kategoriye girmediğini belirtmiş- burada Seneca’nın görüşleri güncel ve derinlemesine felsefi bir yaklaşımla ele alınıyor. Görebildiğim kadarıyla yazarın da ilk kitabı. Sadece felsefe açısından değil, herkes tarafından okunabilecek, hatta okunsa hayatımıza anlam katmamıza yardımcı olacak bir kitap. Bir şans verin derim
Ne yazarsa okurum" diyebileceğim bir yazar Dan Ariely. Bu kitabında da uzmanı olduğu, insanın akıldışı (akılcı olmayan) yanlarına değinmiş ama bu kez içine düştüğü bir sosyal medya travmasından çıkmak için. Kitabı yazmak üzere bir kulübe kiralamış ve orada tamamlamış eserini. Hiç beklemediğim bir girişle başlıyor eser: Şeytanlaştırma. Ariely; altı kısım, 12 bölümde, inandığımız yanlış şeylere neden inandığımızı ve bu, "yanlış inanışlı" insnaların ne kadar çok ve katı olabildiğini açıklıyor. Kitaptaki anahtar terim, "Yanlış İnanış Hunisi". Şöyle açıklıyor: "Yanlış inanış süreci bir huni olarak düşünülebilir. Bu huniye ilk girildiğinde kişinin bilim, sağlık, siyaset, medya ve benzeri alanlarda kabul edilmiş gerçekler ve yerleşik bilgi kaynakları hakkında sadece birkaç kuşkusu olabilir. Huninin dibindeyse tüm 'ana akım' kaynaklar reddedilir ve insanlar alternatif gerçekleri ya da komplo teoilerini bir an bile tereddüt etmeden benimser."
Don Miguel Ruiz, bağlılıklarımızın bize acı getirdiğini ve gerçek benliğimizi görmrmizi engellediğini düşünüyor. Bu bağlılıklar, genç yaştan itibaren oluşabiliyor ve yazarın deyimine göre "sağlıksız siz bulutlarına" maruz kalıyoruz. Bir nevi körleşiyoruz. Bunlardan kurtulmakta, hakiki sevgi ve öz benliğimize saygı önem taşıyor.
Kitap, adından anlaşılacağı üzere 2 bölümden oluşmaktadır. Benim beğendiğim kısım 'Ruh Dinginliği Üzerine' isimli olandı. İlk bölüm imparatora öğütler içerdiği için biraz sıkıcı buldum. Bunun yanında genel olarak kitaptaki cümleleri biraz karmaşık ve uzun buldum. Bazı cümleleri, paragrafları anlamakta zorluk çektim, bu yüzden 2-3 kez tekrar okumak zorunda hissettim kendimi. Yine de içinde değerli düşünceler, tavsiyeler, tecrübeler bulunan bir eser olduğunu kabul etmeliyim. Üstelik tüm bu düşünceler 2000 yıl önceden günümüze kadar hala geçerliliğini korumaya devam ediyor. Bize de okumak düşüyor