Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

Celil Kiraz Tarafından Yapılan Yorumlar

06.06.2002

Kant'ın ahlâk felsefesinin en temel kavramı olan ahlâk kanunu hakkında, bu kitabında o şunu söylüyor: "Ahlâksal buyruk, amaca bakmadan, mutlak bir şekilde buyurur." Bunu söylemekle Kant, mutluluk, sosyal menfaat gibi emprik temellere dayalı olan ahlâk sistemlerini eleştirmekte, sırf rasyonel bir ahlâk anlayışının temellerini atmaktadır. Demek ki, mutlaka yükümlü kılan, yani yalnız mecburi değil, üstelik bağlayıcı ve eylemleri zorunlu kılıcı ahlaksal kurallar vardır Kant'a göre; yalan söylememelisin, gibi. Ona göre bir eylem, Tanrı istiyor diye değil, doğru ya da iyi olduğu için gerçekleştirilmelidir; durum böyle olunca, Tanrı da onu ister ve bizden bekler.
06.06.2002

Tam adı "Kant'ta ve Çağdaş İngiliz Felsefesinde Tanrı-Ahlak İlişkisi" olan eser, ahlâkın akılla mı, yoksa vahiyle mi temellendirileceği konusuna, Kant ve bazı İngiliz felsefeciler açısından yapılmış bir bakıştır. Kant'a göre ahlâk, pratik akıl tarafından temellendirilmelidir. Din temelli teolojik ahlâka karşı Kant, akla dayalı bir ahlâk teolojisi geliştirmeye çalışmıştır. Platon'un, Euthyphro adlı eserinde ortaya koyduğu, "Bir şey, Tanrı istediği için mi iyidir, yoksa o şeyin kendisi bizzat iyi olduğu için mi Tanrı onu istemiştir?" şeklinde ifade edilen ünlü 'Euthyphro dilemi'nde o, ikinci kısmın doğru olduğu görüşündedir. İslam düşüncesinde de Mu'tezile tarafından dile getirilen bu görüş, davranış ve tavırların, bizatihi iyi veya kötü olduğu şeklinde ifade edilebilir. Tanrı, ancak 'en yüksek iyi'nin gerçekleşmesine dair ümidimizin var olabilmesi için, Kant tarafından bir postülat olarak ortaya konmuştur; Tanrı olmasaydı da biz ahlâk kanununa uymakla yükümlü idik. Tarih boyunca çok tartışılmış ve hala da tartışılan Tanrı-ahlak ilişkisiyle ilgili eserini Mehmet Aydın, şöyle bitirmektedir: "Tek cümle ile ahlâk, doğru yolu seçmek için bize yol gösterir; hak bir din ise, bu doğruya bütün kalbimizle sarılabilmemiz için yardımcı olur."
30.05.2002

Hz. İsa'nın vefatından sonra, ona iman edenlere büyük işkenceler eden ve her nasılsa birgün mucizevi bir şekilde bizzat Hz. İsa'yı gördüğünü iddia edip ona iman eden ve bu rü'yetten sonra bir havari gibi çalışan Pavlus, günümüzde mevcut olan Hıristiyanlık'ın, belki de Hz. İsa'dan daha da önemli şahsiyetidir. Bu çerçevede, Şinasi Gündüz beyefendi bu kitabında öncelikle tarihsel İsa anlayışını ortaya koyuyor; daha sonra da, Pavlus'un oluşturduğu mitolojik özelliklerle bezenmiş bir İsa anlayışının oluşumunu anlatıyor. İki İsa arasında oldukça büyük bir farkın olduğunu bilmem söylemeye gerek var mı? Bir insan ve en büyük peygamberlerden birisi olan Hz. İsa'nın, Pavlus eliyle nasıl Tanrı haline getirildiğinin bilimsel bir tasviri...
30.05.2002

Ahlak felsefesi alanında ülkemizde yapılan çalışmaların en önemlilerinden biri olan eser, müellifin doktora çalışmasıdır. Öncelikle yazar giriş bölümünde, ahlâkın bir felsefî disiplin olarak incelenmesi konusunu işlemekte ve ahlâka bir temel arama tartışmalarının kısa bir tarihçesini vermektedir.
Eserin birinci bölümünde, din-dışı temellere dayanan ahlak teorileri incelenmektedir; yazar, bu teorileri üç ana başlık altında toplamaktadır: 1. Akıl ile temellendirilen ahlâk felsefeleri (Aristo ve Kant), 2. Sezgi ile temellendirilen ahlâk felsefeleri (Moore), 3. Duygu ile temellendirilen ahlâk felsefeleri (Epikür, Hume, Mill).
Eserin ikinci bölümünde, din ile temellendirilen ahlâk teorileri üç ana başlık altında incelenmektedir: 1. Mu'tezile, 2. Eş'ariyye, 3. Mâturidiyye.
Üçüncü bölümde ise, din-dışı temellere dayanan ahlâk teorileri ile dînî temele dayanan ahlâk teorileri karşılaştırılmaktadır. Bu bölümde, iki grubun görüşleri özetlenerek, mukayese edilmekte ve sonuç olarak, din-dışı temellere dayanan ahlâk teorilerinin, relativizme mahkum olduğu görüşü serdedilerek, dînî temele dayanan ahlâk teorisinin, daha sağlam temellere sahip olduğu ifade edilmektedir.
16.05.2002

İlk yedi cildi kavramlardan, son iki cildi de düşünürlerden oluşan eser, dalında ülkemizde yapılmış en kapsamlı eserdir. Felsefe ile ileri derecede ilgilenen bütün kitapseverlerin kütüphanesinde bulunması gereken bir eser...