E-Dergi

Din ve Şeriat ikilemi üzerine ikâme edilmiş olan eserde, genel olarak, dînin değişmez olduğu; fakat şeriatin değişebileceği görüşü işlenmiştir. Bu ayrım yapılırken, biraz fazla kategorik düşünüldüğü kanaatindeyim; zira, din denen müessese, hiçbir zaman şeriatten bağımsız ve tamamen ayrı değildir; bu ikisi arasında kopmaz bir bağ vardır. Kitapta işlenen konuların, tartışılması gereken bir diğer yönü de, değişimin neden sadece şeriat denilen muamelata dair hükümlerle sınırlı tutulduğudur; eğer din alanında değişimi esas alıyorsak, bunu inanç, ahlâk ve ibadet alanlarına da uygulamamız gerekir; fakat yazar değişimi yalnızca hukuki hükümlerle sınırlı tutmuştur; burada bir keyfilik olsa gerektir.

Türkiye'de tarihsellik taraftarı yazılar yazanlar arasında en mutedil ve aklı başında şeyler söyleyen yazar, bu kitabında, daha önce değişik yerlerde çıkmış olan yazılarını biraraya getirmiş, güzel bir derleme ortaya koymuştur. Her yazısının sonunda da "Allahü a'lem" diyerek samimiyetini ve iyi niyetini ortaya koymuş, bu konularda son sözü söylemenin ne kadar zor olduğunu belki de ifade etmek istemiştir.

Dil felsefesi dalında Türkiye'de yazılmış en kapsamlı ve en anlaşılır eserlerden biri olan bu kitap, öz Türkçecilik batağına saplanmadan da dilbilim alanında eserler verilebileceğini gösteren bir çalışmadır. Dilbilim konuları, sistemli ve anlaşılır bir şekilde okuyucuya sunulmaktadır.

Kur'ân âyetlerinin, zaman içerisinde ortaya çıkmış ve devamlı olarak değişmekte olan bilimsel verilerle izah edilmeye çalışılmasının, ne kadar sakıncalı bir tavır olduğu görüşünü inceleyen yazar, bu gibi, özellikle Kur'ân'la ilgili konularda daha temkinli olunması gerektiğini vurgulamakta, bilimsel tefsir yapacağım diye, Kur'ân metnine, söylemediği şeyleri zorla söyletmeye çalışanları iz'an ve irfana davet etmektedir.

Türkiye'deki müslüman kesim ile, toplumu sekülerleştirmek, mümkün olduğunca mazisinden ve tabii değerlerinden koparıp, profan bir dünya görüşüne sahip insanlar haline getirmek isteyenler arasındaki çatışmayı ve bu çatışmanın düşünsel temellerini oldukça net bir şekilde ortaya koyan eser, yazarın uzun fikrî geçmişinin bir neticesidir.