Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
agnetuta Tarafından Yapılan Yorumlar
Ben kitabın ilk 150 sayfasında hayran kalarak okudum. Müthiş bir beceriyle karakter tasviri yapıyor. Olay örgüsü, değerler, karakterin ikilemi harika işleniyor. Sonra ne olduysa karakterin çatışmaları güzel yansıtırken giren yan karakterlerle ben kitaba ilgimi kaybettim. İsimlerin hep birbirine benziyor olması sebebiyle de olabilir bilmiyorum, baştaki kadar çekmedi beni , sonlara doğru tekrar sürükleyici buldum. Bence Dostoyevski harika bir yazar ancak bu kadar uzun olmasına gerek yoktu bence romanın. 100 sayfa daha eksik yazsa toparlayabilir yine hikaye kendinden bir şey kaybetmeden. Bu arada 1Q84 gibi tuğla tarzı kitapları rahatlıkla bitirebilen biriyim. Çokca bu kadar uzun kitapları okudum ve daha 1 tanesi için bile evet bu roman bu kadar uzun olmalıymış gerçekten diyemedim. Bazen yazarlar şov yapmak için mi uzatıyorlar hikayeyi böyle dedim bence sünüyor.
Zeynep hanımı instagramdan uzun süredir takip ediyordum. Bu kitabın da yıllardır adını duyarım ancak onun yazdığını bilmiyordum. Kendisi bana babamı kaybettiğimde yas sürecimde paylaşımlarıyla çok yardımcı olmuştu. Ardından kendisi de babasını kaybetti ve o da benim gibi babacığına çok düşkündü... Yas nasıl yaşanılır nasıl gizlemeden ayıpmış gibi hissetmeden süreç sağlıklı atlatılır bana çok faydası oldu. Şimdi de kitabını okudum ve özşefkat kavramının önemini bana tekrar hatırlattı. 1 sene terapi aldığım dönem hayatımda kendime şefkat gösterebildiğim tek yıldı. Sanki tekrar o duygular döndüm. İçini dikkatli okur ve alıştırmaları uygularsanız bu kitaptan terapiden alınan verimi alabilirsiniz. Alanında yetkin bir kalemden çok akademik olup sıkmayan akıcı yazılmış rahatlatıcı bir kitap.
Çok sürükleyici, yer yer saç baş yolduran bir hikayesi var. Çelik gibi bir sağlamlık da istiyor okurken aslına bakarsanız. Edebi açıdan beklentiniz yoksa ama size sayfaları hızlıca okumanızı sağlayacak çok merak ettiğiniz bir hikaye istiyorsanız bu kitap güzel bir seçim. Üstelik yolu umuda ve ışığa çıkıyor. Anne olmuş kadınların gücünün nasıl perçinlendiğinin de ifadesi ayrıca.
Tol okuduğum ilk kitabıydı. İkisinin de anlatım dilini sevemedim. çok karışık ve adapte olmada güçlük çektim. Her gün kitap okurum odaklanma problemi yaşamam ama bu kitabı okurken odaklanamadım.Kitabın editörlüğünü de halbuki çok sevdiğim yazarlar yapıyor. Demiyorlar mı yaa düzeltmen gereken kısımlar var diye? Kitabın bir bölümünde kitap yazamayan yazardan bahsediyor sanırım kendisini kastediyor:) Şimdilerde Tamir Adam filminin senaryosunu yazmış, Mertin ilk filmini çok merak ediyorum ama umarım senaristliği de bu denli kafası karışık değildir.
Hiçbir şey göründüğü hatta yaşandığı gibi değil.. Her şey hatırlandığı gibi... diye şahane bir cümle barındıran duygu yoğunluğu yüksek bütünlüğü bir ustaca yazılmış ince ama etkisi uzun bir kitap.