Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
canxx Tarafından Yapılan Yorumlar
Öncelikle Ulu Hakan Abdülhamid'in ve de rahmetli kızı Şadiye Osmanoğlu'nun ruhu şad olsun.Bu önemli kitabıyla da Şadiye hanım, Abdülhamid devrine kendince bir nebze katkıda bulunmayı başarmış.Sadece babası ile ilgili hatıralarına değil kendi yaşatısından kesitlere de sıkça kitabında yer vermiş.
Şadiye Osmanoğlu'nun mücadeleci ruhu, babasına yapılan haksızlıklara göz yummayıp haksızlıkları dile getiren kişiliği beni gururlandırdı; kendisi Osmanlı haneden ailesine yakışanları yaptığını kesinlikle art niyetsiz bir şekilde bu kitabında dile getirmiş.Kitabın özellikle birkaç sayfasında babasına karşı gelenlere söyledikleri beni derinden etkiledi.
Fakat rahmetli Şadiye hanımın kendi ve de eşiyle yapmış olduğu gezintilerini biraz kitapta fazla ve de gereksiz bulduğumu söylemeden geçemeyeceğim.Önemli bir konu olarak bir de kitapta yazım hataları gerçekten çok fazlaydı, böylesine geçmişi olan bir kitaba bu kadar hata yakışmıyor en yakın zamanda hiç olamzsa kitabıın yeni baskılarında yazım hatalarının düzeltilmesini temenli ediyorum.
Abdülhamid devrine merakı olan değerli arkadaşlara bu kitabı tavsiye ediyorum ..
Buket Uzuner'in okudumuş olduğum ikinci kitabıydı İki Yeşil Su Samuru.Yazarın dili öyle can alıcı ki daha ilk sayfadan insan kitabına bağlanıyor.Bu kitabı okumadan ayrı kaldığınız zaman; insana boş bir zamanmış gibi geliyor bana öyle oldu şahsen.
İki Yeşil Su Samurun' da sevgili yazar boşanmaış, kayıplar veren ailelerin çocuklarının nasıl bir psikolojiyle hayata devam ettiklerini,belkide bir akvaryumun içindeki balıklar gibi hayatlarınıı izole etmeye çalıştıklarını başarıyla anlatıyor.
Okurken bazı sayfalarda inanın çok güldüğümde oldu, hüzünlendiğimde. Yazar sadece kitap yazmakla kalmayıp; karşınızda kıvamı yerinde bir kahve eşliğinde sanki sizinle sohbet ediyor gibi hissediyorsunuz.
Yalnız kitapla ilgili anlatmaya çalıştığım tüm bu güzel tanımlamalara rağmen ben kitabın sonunu çok beğenmedim, bu kadar çok şaşırmak hoşuma gitmedi. Gerçek bir hikaye olabilir fakat keşke yazar kitabın son sayfalarındaki final mektuplaırnı yer vermeseydi da diğer türlü bitirseydi kitabı..
Yine de Buket Uzuner'in özellike Uzun Beyaz Bulut Gelibolu mutlaka tavsiye ettiğim bir kitabı.Şimdi sırada okumam gereken diğer kitaplar arasında Kumral Ada Mavi Tuna Var o kitabında beklentilerimi karşılayacağını düşünüyorum ..
Dostoyevski'nin hiçbir kitabının kötü olacağını düşünmüyorum.Öyle farklı ki tavsirleri, üslupları.Okullarda bizleri gereksiz yere klasikler ağırdır, mutlaka okumanız gerekir diye korkutmuşlar.
Yazarın oldukça ince olan bu romanında da güzel düşünce biçimleri mevcut.Dostoyevski bu kitabı yüz küsür yıl öncesinde de yazmış olmasına rağmen neredeyse günümüzü, günümüz ilişkilerini hayata bakışı anlatıyor.Öğrenmek, anlamak isteyene tabi.
Bence Dostoyevski, Tolstoy gibi yazaların tüm kitapları okunmaya çalışılmalı yaşımız kaç olursa olsun ..
Leyla isimli kitabı oldukça merak ediyordum.Ama ne yazık ki kitap beni çok fazla tatmin etmedi.Elbette okuduğum için pişman değilim; fakat yazarın dili çok düz, tamam dili çok akıcı ama aşırı sade hiçbir duygu, betimleme yok.Sadece Leyla'nın başından geçen olayları anlatıyor.
Kitapda oldukça üzücü ve haliyle etkileyici olaylar vardı fakat çok üzücü olmasına rağmen ben çok fazla duygulanamadıım.Bu kitaptaki olaylar daha farklı şekilde mutlaka işlenebilinirdi.
Yalnız birçok okuyucunun da belirttiği gibi ibret olması için, sadece kitapta geçen savaşta değil birçok savaşta kadınların başına kalan en kötü olayları okumak için bu kitabı önerebilirim.
Oldukça ince olan bu kitabı elime aldığımda kitaptan bir an olsun ayrılamadım.Sanki kitabı bitirmeden bir tarafa kaldırınca bir eksiklik duyacağımı hissettim.
Aşkı ne kadar saf, ne kadar farklı, günümüz çıkar ilişkilerinden ayrı bir şekilde anlatmış değerli Dostoyevski.Eski zamanlarda gerçekten daha mı masumduk, daha mı içtendik?Kitabın sonu da oldukça farklıydı, kitapta son iki sayfada her şey birden değişti.
Ayrıca '' Beyaz Geceler'i '' okurken aklımda hep bu kitabın sanki bir tiyatro havasını canlandıran sahneleri belirdi.
Dostoyevski'nin biraz geç kalmış olsamda okumadığım diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum. Kitap okumayı seven ve de bir alışkanlık haline dönüştürmek isteyen değerli arkadaşlara da bu ve de bu tip kitapları her zaman tavsiye ediyorum.