E-Dergi

Bu romanı okuduğumda Çeltik Ağaları'nı kendi çeltik tarlalarında boğasım geldi. Kaymakam'a da acıdım doğrusu; ama o ellinden geleni yaptı. Beni kendisine hayran bıraktı : İçimden: "İşte idareci dediğin böyle mert olur" lafını defalarca söyledim.
Üstad bu eseri çok sade yazmış, betimlemeden de kaçmış. Bir İnce Memed daha doğacak diye beklenti içine girdim bir an. Sonuç olarak vermiş mesajını...
Okurken keyif almanız dileğiyle...

Bu eserde Memedimizin çoğaldığını görüyoruz. Yani genci, yaşlısı, çoluğu çocuğu yepsi adını değiştirmiş, Memed yapmıştı. Bu durum zulme başkaldırmayı büyük bir boyuta taşımıştı. O zulme, kendilerini ezenlere karşı başkaldırmaya cesaret edemeyen köylülerin, bu eserde cesaretlendiğine, İnce Memed çetesine katıldığına, bu çeteye katılmayanlarınsa da ölümüne dek dayak yemeye rağmen Memedi satmadıklarına şahit oluyoruz. (Önceki seriyi okuyanlar bilir, Tazı tahsin bile İnce Memed çetesine katılıyor. Gerçi o biraz da attan korktuğu için katılıyor ya neyse..:) ) Özetle; Yine zalim ağa ve bu defa da farklı olarak bir de milletvekili ölüm adaylığına adını yazdırıyor ve tabiki İnce Memedimiz onların da kalemini kırıyor. Az daha unutuyordum, tam olarak öyle yazmasa daTopal Ali de Murtaza Ağa'yı öldürüyor.
Okurken keyif almanız dileğiyle...

Bu serinin 2. sinde İnce Memed'i kahreden zulüm felsefesi ( Öldürdüğü ağaların yerine yine bir başkasının geleceği, zulmün tekrar devam edeceği ve her zaman var olacağı, böylelikle de çabasının her zaman boşa çıkacağı düşüncesi ) bu eserde son şeklini alır. Battal Ağa'nın sayesinde Memed şunu anlar: Zulümler ve zalimler nasıl ki her zaman var oluyorsa; Başkaldıranlar ve İnce memedler de her zaman var olacaktır.
Battal Ağa'nın bu fikri İnce Memed'in başkaldırma ateşini körükledi... ve Memed yaralı bir şahini izlerken şunu anladı: Nasıl ki Şahin küçük olduğu halde avını vermiyorsa ve üzerine düşen görevi yerine getiriyorsa; ben de üstüme düşen görevi yerine getirmeliyim. BEN HALKIN BAŞKALDIRMA KURDUYUM VE BU GÖREVİ YAPMAKLA MECBURUM.
Eserde o kadar çok betimleme kullanılıyor ki ( Neredeyse 240 sayfa betimleme yapılmış, abartmıyorum ) artık bezdirecek hale getiriyor okuru... Okurken keyif almanız dileğiyle...

Bu eserde İnce Memed adı çok az geçmesine rağmen yine de yazarımız verebilmiş mesajını.Eser daha çok, zulmün hep var olması ve her zaman var olacağı felsefesi üzerinedir.
Abdi Ağa gitmiş, yerine Hamza gelmiştir, onun yerini de bir başkası alacaktır. Memed, zulmedenlerin öldürmekle bitmeyeceği, zulmün hep var olacağı felsefesi üzerine kafa yorar ve bir türlü çıkar bir yol bulamaz. Öldürdüğü ağaların yerine yine bir başkasının geleceği, zulmün tekrar devam edeceği ve böylece çabasının boşa çıkacağı düşüncesi Memed'i kahreder ve ondaki başkaldırma ateşini söndürür. Yine de Memed her zaman olduğu gibi bu zulmün de karşısındadır.Okunması gereken bir eser. Okurken keyif almanız dileğiyle...

Yaşar Kemal'den bir yiğitlik öyküsü...
Eser, son derece akıcı bir dille yazılmış, bir solukta okunuyor ve eserde Eski Türkçe'den kelimelerin olması zaten samimi bir dille yazılan esere daha samimi bir hava katıyor . Betimleme ve kurgudaki kalite, eseri okuduğunuzda hemen farkedilir . Okurken keyif almanız dileğiyle...