E-Dergi

romana evrilmeye yakın uzun hikayeler okumayı sevenler için tercih edilebilir bir kitap olmuş. incelikli dil yerine sakız gibi uzatılmış kelimelerin olduğu, "anı" anlatmanın ne kadar sıkıcılaştırılabildiği öykülerin bulunduğu bir kitap oldu benim için. daha nitelikli hikayeler ve anlatım beklerdim ben açıkcası. bitirmek için çok uğraştım birkaç hikayesi hariç sevemedim tarzı nitelikli eserler okuyanlar için çok hafif ve durağan kaçmış. atmosferi veremeyen bir kitap olmuş.

uzun zamandır yeni kitabı çıksın diye bekliyordum ve büyük bir heyecanla aldım fakat bu heyecanım hikayeleri okuyunca devam etmedi. birkaç hikaye dışında beğenmedim öykülerini. bunun sebebi ise aşırı derecede erotizme kaçması ve bu düzeysiz erotizmin bir süre sonra her hikayede kendine yer bulup artık rahatsız edecek raddeye gelmesidir.

filler ve balıklar kitabında neslihan önderoğlu üzerine daha da ekleyerek yazarlığını ve hikaye anlayışını bir üst kademeye taşımış. her hikayesi çok güzel ve etkileyici. bir süre sonra bitmesin istiyorsunuz. kelimelerin dokusu o kadar güzel ki bazı yerleri tekrardan okuyorsunuz. keşke her yıl bir kitap yayınlasa da ondan daha çok faydalanabilsek

Batılı birinin gözünden aktarılan bir Osmanlı dünyası olarak da okunabilen bir tarihi roman niteliği taşır. Çeşitli okumalardan çıkardıklarıyla güzel bir kurgu hazırlamıştır orhan pamuk. yer yer çok aşırı tahlillere girse de bunun sebebinin iki kişi arasındaki derin analizi vermek olduğunu sonrasında kendi açıklamalarından anlıyoruz.

Korku,özgürlük,arayış izlekleri üzerinden kurgulanmış olan her bölümü ayrı bir kişiye/kişilere ithaf olunan bir kitaptır. Doğu masallarının büyüsünden de etkilenerek oluşturmuş hatta kendisi de kitabın içinde bunu dile getirmiştir. Bununla birlikte eserde okuru da kitabın içine çekerek boşlukları kendisinin doldurmasını ve kafa yormasını istemiştir. Masallar arasında bağlantı vardır fakat düşünce yönüyle bu görülür. Postmodernist anlatının çeşitli yöntemlerini denemiş ve okuyucu zorlayıcı durumlarla karşı karşıya bırakmıştır ki Bilge Karasu'nun en çok sevdiği şeylerden birisi de budur zaten. Bilge Karasu'yu ilk okuyacaklar için zorlar fakat alışık olanlar için bir deb-i derya halini alır.