Toplam yorum: 3.088.217
Bu ayki yorum: 7.905

E-Dergi

highfive Tarafından Yapılan Yorumlar

01.04.2013

Yazarımız geçmişten yavaş yavaş günümüze gelmekte bu romanıyla beraber.Bir sonraki sanırım bu gidişle tamamen günümüzü anlatacak.Biraz osmanlıcaya hakimseniz çok rahat okunuyor bu roman.İçindeki ironilerde insanı sürekli gülümsetiyor.Anar'ın her kitabının yeri ayrıdır kıyaslamak hoş değil bence.Bazı kişiler edepten bahsetmiş.Kitaplar yazarların özgürlük alanıdır genel olarak sanat zaten böyledir ve edebi eserler kurgusaldır ve kurgu yazarın kendi hayal gücünü yansıtır.Bu yüzden edepten yoksun buluyorsanız okumazsınız olur biter.Buna binaen isterseniz bir de puslu kıtalar atlasının ilk paragrafına ve amat romanının birçok bölümünü inceleyin hepsinde yer yer bu tip unsurlar var.Bunlar zaten hayatta var olan şeyler biz görmezden geldikçe yok olmayacaklar.Aynen Osmanlı'da da vardı yoksa "Bahnameler" yazılmazdı değil mi?
01.04.2013

Bilge Karasu'ya bu kitap ile başladım.Öyle değişik bir tarzı var ki insanı şaşırtıyor.Hem kitabı yazıyor hem de yazarken arada okur ile de konuşuyor.Gecenin karanlığı sizi sardıkça kitabı elinizden bırakamıyorsunuz bazı bölümlerini tekrar tekrar okuyorsunuz.Karasu'nun düşündüğü ayrıntılar o kadar hoş ki bir de altmetin olarak Türkiye'nin bazı temel sorunlarına da ışık tutuyor.Katmanlı bir roman gerçekten.Kolay okunabilir olup olmaması tamamen size bağlı.Ben kolay okunsun istemedim özellikle bazı yerlerde durdum en ilgi çekici yerinde bırakıp düşündüm ve daha çok gece okumaları yaptım derin bir sessizlik içinde kitabın iklimine uydurdum okumalarımı...
01.04.2013

Kitap gayet hoş başlıyor ve Türk sanat geçmişine edebiyatına ışık tutuyor sanki kendinizi onlarla yaşıyor gibi hissediyorsunuz ta ki bir yere kadar.Başlarda iyi giderken Sayru Usman'ın ne kadar bunalım bir karakter olduğunun farkına varıyorsunuz ve bir yerden sonra kendi tekrar etmeye başlıyor Mel'un.Kitap bu kadar uzun olmasa belki daha rahat okunabilirdi.Selim İleri'yi uzun zamandan beri okur ve takip ederim eserlerinin birçoğu da çok hoştur.Yalnız eğer Selim Bey'i okumak istiyorsanız veya ilk defa okumaya başlayacaksanız ilk başlayacağınız eserleri öyküleri olsun mesela Cumartesi Yalnızlığı'ndan başlayabilirsiniz.Bu roman çok ağır gelir ilk başlayacaklar için ki ben yıllardır okurum ben bile kaldıramadım zor bitirdim.
25.07.2009

Oğuz Atay'ın bu kitabı yazıp da anlaşılamayınca günlüğünde sitemlere mazhar olan bir kitap.onun değerini yazın tekniğini ve değerini biz yıllar sonra anlamaktayız.Romanın içinde ulysses e benzerlikler onun tekniğine yaklaşma çabaları, postmodernist yazının güzel örneklerinden birini verdi bu eserle bizlere oğuz atay.çoğu kişi doğrudur bu kitabı kolay bir şekilde bitiremez bitirmek için önce buna benzer yazınlara okumak lazım çünkü geleneksel romanlara daha doğrusu bir olay olup onun izinde giden romanlara benzemez.Oğuz atay'ın da dediği gibi ''bu kitap ne ciddi kavgaların,ne büyük ve yaygın sıkıntıların,ne de ezilen insanların romanıdır;bu kitap,mustarip bir ruhun iç çekişlerinin romanıdır.''daha fazla söze gerek yok sanırım...
22.06.2009

yazarımız eserinde bizi içsel duygularıyla ve edebiyat hakındaki öznel düşünceleriyle buluşturmuş ve onu daha yakından tanıma imkanını bize sağlamıştır.hikaye anlatıcısı,yeni roman,hikayenin gerçeği gerçeğin hikayesi ve özellikle de ne anlatıyorsun yazını bizi edebiyat hakkında yeniden düşünmeye sevk eden konulardır.neyin anlatıldığı değil nasıl anlatıldığı hasan ali toptaş için önemli bir unsur olarak göze çarpar.Günümüzde postmodern anlatı geliştikçe ve gelenekselliği arka plana attıkça zaten teknik kullanım, hikaye ve romanda boşluklar bırakıp bunları okura yorumlatmak öne çıkmıştır.harfler ve notalar kitabı ise sadece duygu ve düşüncelerle kalmamış yazarın edebi yazın temelinin hangi hayat şartları ve okumalarla oluştuğunu ve geliştiğini de bize samimiyetle anlatmıştır.Gölgesizler ve kayıp hayaller kitabı adlı eserlerini okuduktan sonra bu kitabın ikinci bir okuma yapılınca daha da çekici geleceğini sanıyorum...
Son Gezdikleriniz
Nietzsche Ağladığında