Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

nurtenbegendi Tarafından Yapılan Yorumlar

24.08.2022

Çok zorlanarak okuyorum, dolayısıyla edebiyat affetsin sevemiyorum. Bu Bekiroğlu kitabı, Gabriel Garsia Marquez eserleri için kullanılan büyülü gerçeklik ifadesinin topraklarımızdaki iz düşümü olabilir. Kitabı sevememem tamamen benim yetersizliğimle alakalı bir durum. Yoksa, cümlelerin parıltısı, kelime haznesinin zenginliği, anlatımın şaşaası karşısında nutkum tutuldu, yazara ve kalemine hayranlığım katlandı. Herkese iyi okumalar diliyorum.
22.07.2021

Roman 2013 yılında başlıyor. 70'li yaşlarını süren İran asıllı Roya, Kocası Walter ile birlikte yaşamaktadır. Bahman, Roya'nın, evlilikleri son anda iptal edilen eski nişanlısıdır. Koskoca Amerika'da, iki eski sevgili, tesadüfen birbirini bulabilir mi? Romanda buluyorlar. Sonu başından belli bir hikaye okuyacaksınız ama arada olaylaaarrr, olaylar... Genellikle 1950'ler İran'ında dolaşacaksınız, yer yer siyasi olaylara dalıp çıkacaksınız, bir süre 1916'ya gideceksiniz. Romanın ortalarında göze batacak şekilde bir tüyo verildiğini zannedip suratımı ekşitmiştim ki sonunda düğüm bununla çözülmeyince çok daha tatminkar oldu benim için. Ben sevdim. Sizlere de tavsiye ediyorum.
22.07.2021

Yazarı tanımıyordum. Zaten Adalet Ağaoğlu çevirisi diye almıştım. Sevgili Adalet Usta işin içinde olunca dilin tutarlılığı ve akıcılığı konusunda söylenecek laf yok, çok tatminkar bir çeviri. Bunun dışında hikaye çok basit ve okumasanız da olur türünden bir kitap.
19.05.2021

İlk 100 sayfa boyunca bol bol cinsellik kullanılmış. Bu durum romanı ucuzlatmış. Devamında dert tasa görmemiş zengin bir sünepenin, saplantılı zayıflıklarını okuyorsunuz. Hayatlar nasıl ziyan edilir sorusunun cevabı gibi bir romandı. Fazla samimi bulamadım. Müze için yazılmış bir romana mı, roman için açılmış bir müzeye mi hizmet edildiğini bilemedim. Pek çok okurdan Orhan Pamuk'un,hatalı cümleleri olduğunu duymuştum. Roman sarmayınca ikinci yarıda hatalı cümle aradım. Açıkçası bariz bir hata bulamadım ancak yazarın ayrı yazılan de de leri kullanmayı çok sevdiğini fark ettim. Ben Nobel ödüllü bir yazar olsam, kekremsi bir tad bırakan bu ifadeleri biraz azaltırdım. Son olarak aynı duygular, düşünceler, olaylar çok fazla tekrar edilmiş. Orhan Pamuk, adeta 500 sayfalık roman yazmaya güdülemiş kendisini. Hani 300-350 sayfada da hallolurdu her şey ve belki daha da güzel olurdu. İstanbul'a gittiğimde müzeyi muhakkak gezmek istiyorum çünkü okur olarak yazar kadar emek verdim ben de.
02.04.2021

11. Peron, Gökhan Duman'ın okuduğum ilk kitabı. Edebi bir bekleniz olmasın lütfen. Özellikle Almanya ve diğer Avrupa ülkelerinin talebiyle, sadece geçici bir süre çalışıp memleketine üç beş kuruşla geri dönmek isteyen bir grup insanımızın yaşadıklarını anlamak için okuyun. Hatta bu insanları biraz daha anlayabilmek için yazarın @diasporaturk sayfasını da takip edin.