Toplam yorum: 3.253.601
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

nurtenbegendi Tarafından Yapılan Yorumlar

16.10.2025

Bayram, öksüz, yetim, fakir, cahil bir çocuktur. Köye gelen bir otomobil, bütün kişiliğini oluşturur. Evden kaçar, bir çok işe girer çıkar bir şekilde Almanya'ya işçi olarak gider, çalışır, araba alır. Şimdi memlekete gidip arabalı Bayram'ı köylüye gösterme, amcasını ziyaret etme, hatta belki Kezban Kız'la evlenme zamanıdır. Muhteşem bir moralle Türkiye yoluna düşer. 1970'ler Türkiyesi, siyasi olaylar, yaşam şartları da yol boyu bize eşlik eder. Mercedes arabasına çok düşkündür ama başına çok iş gelir. Bayram o kadar tanıdık ki. Zekadan ziyade şark kurnazlığını kullanıyor. Zayıf ahlaki içgüdülerine yenik düşüyor. Kendisinden zayıfa acımıyor, güçlüden tırsıyor. Bencil, pinti, cahil, yaralı parmağa işemeyen biri. Yaşadığı yokluğa ve yoksulluğa üzülüyorsunuz ama başına gelen her kötü olayda da artık ilahi adaletin işlemesine ses çıkaramıyorsunuz.
Bayram, markette önünüze geçiveren o uyanık, yolda makas atan o zevzek, sahte diplomalı amir, 1000 metrede çelme taktığı rakibini yenen atlet.
16.10.2025

Biri 1940'larda köy enstitüleri zamanında, diğeri 1970'lerde siyasal çalkantılar içinde yaşanan birbiriyle ilişkili iki aşk hikayesinin anlatıldığı, zaman içinde yolculuklu bir romandı. Yüzyıllar boyu fakir ve eğitimsiz kalmış Türk halkı için köy enstitüleri ne muazzam bir yapılanma olmuş. 7-8 yıl kadar işlev gördükten sonra siyasi oyunlarla kapatılmışlar. Bu kadarcık sürede bile her alanda donanımlı öğretmenler yetişip halkı da eğitim seferberliğine almışlar. İşte burada ister istemez bir "keşke" diyor insan... Yanı sıra devam den iki aşk hikayesi ise bonus. Yazarımızın kitaba eklediği kaynakçada ne büyük emek harcadığını belgeliyor. Bize de bir zahmet okumak düşüyor.
16.10.2025

Redaksion aşırı kötü. Hikaye sağlam ama okurken çok zorlandım. Aynı cümle içinde tekrar eden kelimeler, bir kaç sayfa ara ile yinelenen hikayeler ve durum tespitleri, cümle düşüklükleri, yanlış, eksik veya gereksiz noktalama işaretleri, akışı anlamamı ve konsantrasyonumu zorladı. Kitabın ortalarına doğru hataların altını çizmeye başladım, bir süre sonra bundan da sıkıldım. Zaman kaybı bir okumaydı. Sanki yazar çalakalem bir şeyler not almış, hadi çabuk basalım denilmiş, redaksiyona gitmemiş veya yanlışlıkla ham hali basılmış gibi bir izlenim edindim. Konusu oldukça güzel ve sağlam bir eser olabilirdi, yazık olmuş. Keşke yeniden bir düzenlemeye gidilip piyasaya sürülse... Bence piyasadan toplatılıp yeni bir düzenlemeyle tekrar basılmalı.
16.10.2025

1914-1954 arası yıllar...Gonca İstanbul'un, Türkiye'nin ve aslında tüm dünyanın savaşla yoğrulduğu bir dönemde doğup başarıyla okullarını bitirmiş, mevzuat gereği bir kadın olarak Türk topraklarında tıp okuyamayınca Almanya'ya gitmiş genç bir kızdır. Okul hayatı iyi giderken Lio isimli, serseri karakterli bir Alman gence aşık olur ancak işler istediği gibi gitmeyince kalbi kırık bir doktor kadın olarak Türkiye'ye döner. Sonrası aslında "sevgi neydi, sevgi emekti". Kısacık bir roman, bir novella. Seyahatte yanınıza alabilirsiniz mesela.
16.10.2025

Yazarın çok beğenerek okuduğum bir romanıydı. Hatta okurken sıklıkla, dizisi olsa muhakkak izlerim diye de düşündüm.
Roman kurgusu 1900'ler ve günümüz diyebileceğimiz yıllar arasında sıçrayışlarla ilerliyor. Fransızca öğretmeni Özge, eşiyle İstanbul'a dönmüş, evliliğini ve hayatını sorgulamaya başlamıştır. Bu arada babasının yatırım amaçlı aldığı eski bir yalıda oturacaktır. Özge yalının bodrum katını ve müştemilatını temizleyip tasnif ederken bir hatıra defteri bulur. Bundan sonra da defterin sahibi Buğlem Hanım'ın hayaletiyle beraber yaşayacaktır. Ta ki olaylar çözümleninceye kadar. Kendi aile geçmişi de yer yer hikayeye dahil olur, Kurtuluş Savaşı'nın İstanbul'a etkileri görülür, bir kaç kere okuyucu ters köşeye savrulur, roman boyunca sıklıkla "alacakaranlık" etkisi yaratılır Ben kesinlikle çok beğendim. Keşke tv lerde veya dizi-film kanallarında kısa dizisi de yapılsa. Ama kısa yani, ben uzayınca sevmiyorum. Okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum