Kitap okunmasının ve bulundurulmasının yasaklandığı ve en ağır biçimde cezalandırıldığı bir toplumda, her kitabın arkasında bir insanın tecrübesi ve çabasının yattığı fikrinin kafa karıştırmasıyla başlayan bir mücadelenin öyküsüdür.
Her şey çok basitleştirilip ve özetin özeti haline getirilerek hap biçimini alan yaşam tarzı insanları robotlaştırıp, sosyal açıdan yalnızlığa itmektedir. Entelektüel kelimesi bir küfür olarak nitelendirilmektedir.
Sisteme göre insanlar diğerinin sureti olursa aralarında fark olmayacak ve böylece çok okumuş birini sisteme verebileceği bir zararda ortadan kaldırılacaktır.
İnsanların bir şeyin nasıl yapıldığını bilmeleri yeterlidir. Niçin yapıldığını sorgulamalarına gerek yoktur. Mutsuz bir insan istemiyorsan kaygı yaratacak bir soruda ona iki bakış açısı vermemek, dahası hiç vermemek gerekmektedir.
İnsanları gereksiz bilgiler ile donatarak kendilerini zeki hissetmelerini sağlayıp, olaylar arasında bağlantı kurabilmelerini sağlayacak felsefe ve sosyoloji gibi alanlara girmelerine izin verilmemelidir.
Belki de gerçeklerle karşılaşmak yerine, gerçeklerden kaçıp eğlenmek daha iyidir. Fakat içinde okuma aşkı olanlar için kitaplar fotografik hafıza ile belleklere kazınarak sonraki nesillere aktarılacaktır. Herkes öldüğü zaman geride bir şey bırakmalıdır. Bu bir çocuk, bir kitap, bir resim olabilir. Böylece insanlar ona bakıp seni orada görebilecektir.