Toplam yorum: 3.087.413
Bu ayki yorum: 7.100

E-Dergi

Mustafa AKSU

Kitap okumayı, değerlendirmeyi ve okuduklarım hakkında yazmayı severim. Bu mecranın da bunu yapabileceğim en iyi yerlerden biri olduğuna karar verdim. Kitap yorumculuğu, benim için sadece bir kitabın içeriğini anlamak ve değerlendirmekten daha fazlasını ifade eder. Her bir eserin derinliklerine inmek, yazarın niyetini ve eser üzerindeki etkilerini anlamak, okuyuculara daha zengin bir deneyim sunma amacını taşır. Bu bağlamda, yorumlarımı objektiflikle birleştirip, okuyuculara doğru yönlendirme sağlamak benim önceliklerim arasındadır.

Mustafa AKSU Tarafından Yapılan Yorumlar

Sema Çelebi'nin "Kumdan Kaleler - Dalgalara Müptela" romanı, 1975'ten 2023'e kadar uzanan bir zaman diliminde, bir ailenin inişli çıkışlı hikâyesini anlatıyor. Roman, farklı karakterlerin bakış açılarından ilerliyor ve bu sayede okuyucu, olaylara çok yönlü bir perspektiften tanıklık ediyor.

Romanın en güçlü yönlerinden biri, karakterlerinin derinliği ve gerçekçiliği. Her karakterin kendine özgü bir hikâyesi, hayalleri ve korkuları var. Okuyucu, karakterlerle empati kuruyor ve onların yaşadıkları zorluklar karşısında verdikleri mücadeleleri birebir yaşıyor.

Romanda, Türkiye'nin yakın tarihine de ışık tutuluyor. Siyasi ve toplumsal olaylar, karakterlerin hayatlarını derinden etkiliyor. Roman, bu olayları sadece arka plan olarak kullanmak yerine, karakterlerin hayatlarına nasıl etki ettiğini göstererek, okuyucuya daha derin bir anlayış sunuyor.

Sonuç olarak roman, sürükleyici hikâyesi, derin karakterleri ve tarihsel arka planıyla okuyucuya keyifli ve düşündürücü bir deneyim sunuyor.
İbrahim Köse'nin "Öğrenci Yazıları Arşivi-Küçük Kuş" adlı eseri, 35 yıllık bir süreçte toplanan örnek öğrenci yazılarını içeren bir antolojidir. Bu yazılar, hikâye, biyografi, şiir ve gezi yazıları gibi çeşitli türleri kapsamaktadır.

Yazar, öğrencilerine yazılarının ileride değerlendirileceğini ve kitap olarak yayınlanabileceğini söyleyerek onları teşvik etmiş, öğrencilerin rızasıyla, bu yazılar bilgisayara geçirilmiş ve kitaplaştırılmış.

Eser, öğrencilerin edebî yeteneklerini sergilemekte ve Türk millî eğitim tarihinde, öğrenci yazılarının değerlendirilmesine yönelik önemli bir katkı sunmakta.

Kitap, öğrencilere yazma konusunda ilham vermeyi ve onları edebiyat alanında ilerlemeye teşvik etmeyi amaçlamış. Ayrıca, Türk eğitim sisteminde, öğrenci yazılarının önemine dikkat çekmiş ve bu yazılara gereken değerin verilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymuştur.
Eser, bir adamın kimlik arayışı ve travmatik deneyimleriyle yüzleşme yolculuğunu konu alıyor. Hikâye, rüyalar, anılar ve gerçeklik arasındaki çizgilerin bulanıklaştığı bir atmosferde geçiyor.

Kahramanımız, kardeşiyle ilgili gizemli bir olayı araştırırken, kendi geçmişiyle ve bastırılmış duygularıyla yüzleşmek zorunda kalıyor.

Yazar, karakterin iç dünyasını canlı bir şekilde tasvir ediyor ve okuyucuları onun korkuları, şüpheleri ve özlemleriyle empati kurmaya davet ediyor. Hikâye, travmanın doğası, kimlik arayışı ve insan ilişkilerinin karmaşıklığı hakkında düşündürücü sorular ortaya atıyor. Rüya ve gerçeklik arasındaki geçişleri ustaca kullanarak, kahramanın içsel çatışmalarını ve dış dünyayla olan etkileşimlerini etkili bir şekilde aktarıyor. Şiirsel dili ve sembolik anlatımı, hikâyeye derinlik ve çok yönlülük katıyor.

Genel olarak, "Nâzım'ın Hikmet'i", kimlik, travma ve insan deneyiminin doğası hakkında düşündürücü ve sürükleyici bir okuma sunduğundan dolayı okunmasını tavsiye ederim.
Eser, bir öğretmenin öğrencilerinin yazılarını 35 yıl boyunca arşivleyerek oluşturduğu bir eserdir. Kitap, öğrencilerin hatıralarını, deneyimlerini ve düşüncelerini içeren deneme, hikâye, anı ve gezi türlerinde yazılardan oluşmaktadır.

Kitapta yer alan yazılar, öğrencilerin hayatlarından kesitler sunarak onların bakış açılarını, duygularını ve hayallerini yansıtmakta. Yazılarda, eğitim, aile, arkadaşlık, aşk, kayıp ve özlem gibi çeşitli temalar işlemektedir.

Yazarın, öğrenci yazılarının değerini ve önemini vurgulamak gayesiyle bu yazıları gelecek nesillere aktarması, öğrencileri yazmaya teşvik etmesi ve onların yaratıcılıklarını desteklemeyi gaye edinmesi takdir edilesi türden.
Bir ailenin tarihini ve nesiller boyu süren ilişkilerini anlatan eser, aile üyelerinin günlükleri, mektupları ve anılarından oluşmakta.

Roman, ailenin kökenlerine ve 19. yüzyılın sonlarında İstanbul'daki yaşamlarına odaklanıyor. Ailenin zenginliği ve sosyal statüsü zamanla gerilerken, üyeleri arasındaki ilişkiler de karmaşıklaşıyor. Aile üyelerinin aşklarını, ihanetlerini, kayıplarını ve özlemlerini bu karmaşıklılığı daha da derinleştiriyor.

Eser, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonraki dönemi de ele alıyor. Aile üyeleri, siyasi ve sosyal değişimlere uyum sağlamaya çalışırken, kendi kişisel mücadeleleriyle de yüzleşiyorlar.

Genel olarak, "Kumdan Kaleler-Jülide Apartmanı", aile tarihi ve ilişkiler üzerine düşündürücü ve ilgi çekici bir roman. Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonraki dönemi anlamak için de değerli bir kaynak.