E-Dergi

Çevirisi zorlasa da okumaya değer bir eser.

Harika bir roman. Celal Kadri Kınoğlu #flutv vasıtasıyla tanıdığım müthiş enerjik, ilham veren, tembellikten nefret eden mümtaz bir şahsiyet. Hem videoları, hem de bu romanı bana ilham verdi. Yaşamı bu kadar seven, değer veren, zamanını boş geçirmeyen ve hayatta şikayet edip sızlanmanın anlamsızlığını yaşayarak gösteren biri olduğu için ayrıca çok değerli. Kendisi çok tecrübeli bir tiyatrocu, tiyatroyu çok sevdiğim halde izlemeye fırsatım olmamıştı. Kitabı da mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Çok farklı bir şekilde yaşanabileceğini gösterdiği ve kendi yaşamı ile de örnek olduğu için teşekkür ederim

Konusu heyecan verici gibi görünse de, konuyu derinlikten yoksun bir şekilde ele alması ve acele hissettiren bir son nedeniyle vasat olduğunu düşündüğüm bir roman oldu.
Bir hakimin farklı davalara hazırlanması, o esnada özel hayatında yaşanan çalkantılı durumlar ve yahudi bir ailenin dini sebeplerle tedaviyi reddeden oğulları hakkında - kitabın ana konusu aynı zamanda- olan bir dava ele alınmış. Aslında hiç bir davanın içine tam olarak girememiş, ana konusu olan çocuğun davasını da derinlikli bir şekilde ele alamamış bir roman. Neden bu kadar baskı yaptığını anlamak zor hakikaten.
Romandan beklediğim, konusunu derinlikli ve farklı açılardan ele alabilmesidir. Bir sonraki sayfada veya sonunda ne olacak diye okunan kitaplar bunu elbette ki sağlayamıyor. Özellikle üstünkörü eklenmiş "dramatik" bir son görmek istediğim en son şeylerden biri.

Kendi ülkesinin de içinde bulunduğu dünya ülkelerinin ve insanların soru ve sorunlarına farklı ve özet bir bakış açısı sunan bir kitap olmuş. İnsanların sufilik, benlik, adalet, mutluluk, siyaset, modern yaşamın genel sorunlarına kısa kısa ve genelde bunlara okuyucularının sorduğu sorular üzerinden cevap vermeye çalıştığı için de faydalı bir kitap olmuş diyebilirim.
Kitapta altını çizdiğim bazı cümleler ise şöyleydi;
“Dünyada sadece iki çeşit insan vardır; çoğunluk kendini icat ederken, çok küçük bir azınlık ise kendini keşfedenlerden oluşur.”


“Özünün en derinlerinde tamamen tek başınasın. Kimse senin kendi başınalığının mabedine adım atmadı, asla atamaz da. Aşıklar bile birbirlerinin özlerine nüfuz edemez.”


“Gerçek sevgide hiçbir ilişki yoktur çünkü ilişkilendirilecek iki insan yoktur ortada.”


“Mutluluk arzulanamaz. Mutluluğu arzulamak mümkün değildir çünkü arzu mutsuzluk yaratır. Mutluluk yalnızca, arzu sürecini anladığında, - bütün arzunun mutsuzlukla son bulduğunu – tekrar tekrar gördüğünde gerçekleşir. Bunu gördüğünde arzulama kaybolur. Ve tam da o anda, hemen, aniden her şey mutluluk oluverir.”

http://www.hayatiokumak.blogspot.com/

SPSS'i ve istatistiği çok az bilenler için de ileri düzeyde bilenler içinde kaynak olabilecek bir kitap.
Konular, örnekler ve uygulamalar çok pratik anlaşılır bir şekilde anlatılmış.
SPSS çıktılarını sağlıklı yorumlayabilmek içinde örneklerin ve sonuçların üzerinden gitmek çok yararlı olabilir. Tavsiye edilebilecek bir kitap.