Toplam yorum: 3.090.135
Bu ayki yorum: 733

E-Dergi

Bekir Tufan Tarafından Yapılan Yorumlar

25.01.2006

kitabın ismine bakıp da kafanız karışmasın. Haydut maydut yok ortada. Bir hikaye veya roman değil kitap. Aslında ne olduğu belli değil bu kitabın. Ahmet Kekeç ağabey salınımlarını yazmış desem yeridir. Anekdotlarla oluşturulmuş bir kitap. Birkaç güzel cümle ve imgenin haricinde pek bir güzellik yok kitapta açıkçası. Ahmet ağabeyin son iki kitabı nedense ebat olarak geniş ancak içerik olarak biraz sınırlı kaldı. Paranız ve vaktiniz fazlaysa alın diyeceğim ama bu fiyatın daha da altında çok daha iyi kitaplar bulunacağını size açıkca söyleyeyim.
24.01.2006

bir annenin hikayesini yazan bir erkek. Ve bu kitap için yorum yazan bir erkek. Neden bir bayan çıkıp da bu kitaba bir yorum yazmamış anlamadım. Neyse; Yavaş yavaş örgütlenen bir grup insanın, yavaş yavaş hikayesi anlatılıyor. Ayrıntılar tamamiyle resmedilerek. Bütün bunların içerisinde bir annenin olup biteni hemen hiçbir anlam veremeden izlemesi. Sadece oğlunun cesaretiyle cesaretlenip, üzüntüsüyle üzülmesi. Son kertede belki de herkesten önce koşmasıyla bir ihtilalin başlangıcı olması. Acaba hangisi daha önemliydi, oğul için annesi mi yoksa anne için oğlu mu?
24.01.2006

Tutsaklık yüreğimizde olan bir olgudur. Biz yüeğimizi bir kavgaya hazırlıyorsak, hiçbir duvar bizi hapsedemez. Çılgınlığın sınırında bir rahiple, suçsuzca cehenneme düşen bir adamın dostluğu. İntikamın tadı. Affediciliğin güzelliği. İnanılmaz akıcı, sürükleyici bir kitap. Belinize bir ip bağlasanız iyi olur. akıntıda yitebilirsiniz. Düşüncelerinize yol gösterecek bir mürşit bulununca ufkunuzun nasıl genişlediğini göreceksiniz.
24.01.2006

Gençliğinde yaptığı hovardılıkları, orta yaşlarında başına dert açacağını kim bilebilir ki? Evet, bu yaşam ilerde adamın başına büyük bir dert açmıştır. Şüphe. Sürekli karısından şüphelenen bir adam. Bu arada, karısıyla sürekli kavgalı olmalarına rağmen, birbirlerini sadece tensel dürtülerle arzu etmenin verdiği kahredici durum. Ve yavaş yavaş delirmeye varan bir anda, soğuk çeliğin eti yavaş yavaş yararak ilerlemesi. Sondan başa katilin ağzından anlatılan bir hikaye. Ben kitabı özetledim galiba. Kadın ile erkek ilişkilerinin aşka değil de tensel, cinsel bir alanda cereyan etmesinin olası sonuçlarını Tolstoyun ağzından işlemiş kitap. Lakin biraz da felsefi bir roman havasında. Bu da Tolstoy'un diğer kitaplarındaki akıcılığı biraz zorlamış.
24.01.2006

Kitap, sanılmasın ki bir müslüman alim elinden çıkmış. Ama sanki öyle. Bildiğimiz bir çok efsanevi hikayeyi Tolstoy'un bu kitabında bulabiliriz. Hani hacca gitmek için ayırdığı parayı bir iyilikte kullanıp da hacca gidemeyen adımın hacta en önde ve yüksekte yer alması, deniz üzerinde yürüyüp gelen zahitlerin hikayesi. Neyse. Tolstoy, inanılmaz güzel hikayeler anlatmış. İçimizdeki şeytana karşılık içimizdeki güzellikleri ortaya koymuş. Çocukların kavgasına karışan büyüklerin büyüyen kavgalarına karşılık içlerinde güzellik taşıyan çocukların biraz sonra barışıp tekrar oynamalarına karşılık, artık içleri birçok kötülükle kaplanmış büyüklerin, ihtirasları ve saplantıları yüzünden kavgadan vazgeçmemeleri kitabın en önemli hikayesi belki de. Kitabın açıklaması da diyebiliriz. Birkaç sayfayı geçmeyen hikayeler yatmadan önce, asprin niyetine bir adet alınacak cinsten. Şiddetle tavsiye buyrulur.