E-Dergi

Erkekler ağlamaz sözünü kaldırıp bir kenara atın. Ben dağıldım. Ne kadar şükretmemiz gerektiğini farkettim bu kitapla. Oğlunu hayatı boyunca arayan küçücük bir farkla kaçıran babanın yıllar sonra bulmasına tanıklık ettim. Aynı adamın karısı olan iki kadının nasıl da birbirlerine kardeş olduklarını olabileceklerini öğrendim. Saçların bir anda bembeyaz olabileceğini öğrendim. Dönüp hayatınızı bir daha yoklamanız ve ne kadar şükretseniz az, görmeniz için ilaç gibi bir kitap...

İrtica, Türkiyenin sürekli gündemi. Değişmez, tabu.İttihat Terakkiden günümüze kadar sürekli olarak bu belayla uğraştık. Var mı yok mu, az mı çok mu, irticacıların bizi götürmek istedikleri hangi geri var, İrtica vardır diyenler neyin kazanımı peşindeler...Kitap bu gibi konulara tepeden dalıyor. Bu kitap 28 Şubat süreci yaşanmadan çok önce yazıldığı halde daha bize sanıyorum bir 50 yıl yeter.

Osmanlı meclisi mebusanının kimlerden oluştuğunu, tartışmaların nasıl yapıldığını göstermesi bakımından başucu değeri taşıyacak bir kitap. Yazar, kitabın yeterli kaynak olmadan yazıldığını belirtmiş ama bu yetersizliği harkulade gidermiş. Tartışmalara tutanaklarda geçen şekliyle değinerek, Türkçeleştirme faaliyetine gitmemiş. Bu kitabı zor bir kitap haline getiriyor ama bunun bir tez kitabı olması hasebiyle gerekli olduğunu aklımızda tutalım. Bu kadar güzel bir kitap için biraz da sözlük karıştırın artık.

Kitap bir derleme kitap. Yazarın belli bir dergide yazdığı konuların büyük bölümü kitabın sonunda verilmiş ve ikinci bölüm bu sebeple pek hoş değildi. Ancak kitabın birinci kısmı (ki ben kitabı ikiye ayırıyorum) gerçekten aydın tanımı, son dönem osmanlı aydını, cumhuriyet aydını üzerinde vasatın üzerinde durmasıyla Yunus Emre ile ilgili bilgilerle gayet güzel...

Yorulmuşum ağır, sıkıcı hukuk kitaplarını okumaktan... Masamda bu kitap... Alıp içerisinden bir hikaye okuyorum.. Sonra bir tane daha... Yavaş yavaş iyice karanlığın içinde kayboluyorum. Zaten kafam dumanlı. Hikayeler benliğimi altüst ediyor. Debelenip duruyorum. Kurtuluş yok. Çocuğun sevilmek için vakit istemesine ağlayan anneye ağlıyorum için için. Bu hengame nedir... Fatma Hanım, hayatın başkalaştırıcı, uzaklaştırıcı, benliği bitirici tarafını hikayelerinde yazmış. Ve hayatın bu tarafından uzak duran birkaç insanın hikayesini de... Ya hayatın içindesiniz ve bu girdaba kendinizi kaptırmışınız, veya girdabın dışında dingin bir hayatı yaşarken, girdaba da taş atmaktan geri durmuyorsunuz...! Psikolojim bozuldu galiba...