E-Dergi

Coğrafyacının kütüphanesini okuduysanız bu kitabı okumanıza gerek yok çünkü incelediğim kadarı ile yayın evleri hariç kelimesi kelimesine aynı.
Konuya gelince ağır aksak giden bir konu kitabın adına bakıp ta aldım ama geçmiş zamanlara da geri dönerek anlatım konuyu bütünlemeden çok karıştırıyor el idrisinin topladığı objelerin ne işe yaradığı daha doğrusu ne şekilde kullanıldığı açıklanmıyor o kısımlarda olmasa basit sıradan bir roman kıvamında

Gizemli cinayeti okuduysanız bu kitabı okumanıza gerek yok çünkü incelediğim kadarı ile yayın evleri hariç kelimesi kelimesine aynı.
Konuya gelince ağır aksak giden bir konu kitabın adına bakıp ta aldım ama geçmiş zamanlara da geri dönerek anlatım konuyu bütünlemeden çok karıştırıyor el idrisinin topladığı objelerin ne işe yaradığı daha doğrusu ne şekilde kullanıldığı açıklanmıyor o kısımlarda olmasa basit sıradan bir roman kıvamında

Açıkçası beklediğimi bulamadım kitaptan, hatırlarım ki televizyondan önce hemen hemen her akşam bir eve misafirliğe gidilir o evde eninde sonunda bu şekilde korku hikâyelerine sıra gelirdi. Genelde bu şehirde de böyle idi köyde de. Ama yazarların sadece cinlere konuyu ayırmaları kitabı biraz sınırlamış kültürümüzde bu şekilde çok zengin korku hikâyeleri olduğunu hatırlıyorum. En azından bu kitap ilk başlangıç olması açısından güzel, devamının geleceğini umut ediyorum. Kitap, kısa anlatımlarla bir seri film fragmanı gibi geldi bana.

Kitap baştan sona kadar mısırdaki bir kraliçenin mezarı ve onun laneti üzerine kurulmuş canlanacak mı merak uyandırıyor okura ama finali yarım sayfada bitiriyor. Final ise O anlatıma o merak uyandırmaya göre küçücük bir <>puuf> ben şimdi merak ediyorum – YEDİ PARMAKLI KRALİÇEYE NE OLDU? :)

Safaride nefretle başlayıp yükselen bir aşk ve yıllardır değişmeyen Afrika’nın bitmek bilmeyen iç savaşları. İki konuyu da çok iyi harmanlamış roman sürükleyici ve zevkle okunuyor