E-Dergi

Klasik polisiye, seri katil romanlarından çok farklı baştan bu şekilde ön yargılı okumaya başlarsanız sonradan çok yanıldığınızı anlarsınız kitap sürükleyici tempolu gidiyor okuyanda merak uyandırmasını bilmiş yazar hele final okurun kafasında (gerçekte mi yoksa oyunda mı acaba?) ikilemini bırakıyor. Aynı konu üzerinde ikinci bir kitap olabilir bu şekilde fenada olmaz sanırım.

Aslında sürükleyici tempolu her sayfasında hız kesmeden devam ediyor ama Atlantis ortalarda yok bence kitabın adı farklı olmalıydı diye düşünüyorum –Atlantisin yolunda, Atlantis in izleri vs – gibi olmalıydı bence ve seri kitap şekline dönüşebilecek bir ilk kitap gibi görülüyor.

Mısır, sfenks, piramitler hiçbir zaman gizemini yitirmeyen ve onlar üzerine binlerce eser yazılmış dünyanın ilgisini her zaman çeken bir yer. Bu kitap ise Güzel, tempolu, geçmişi ve günümüzü harmanlayan okuyanı sıkmadan okunan bir eser bence tabii ki ikinci kitapta da bu tempoyu devam ettirdiği sürece …

Kitabın ismine bakıpta aldananlardanım şöyle ki: bir yabancı yazar gözü ile orta Asya Türklerinin ve Avrupa fatihi Atilla’nın hayatını savaşlarını anlatacak diye bir hevesle almıştım ama farklı bir konumdan yani Bizans tarafından anlatılıyor. Daha doğrusu saray içi entrikalar taht oyunlarını dile getiriyor. Tabi ki bunun doğal sonucu savaşlar kavgalar vs. aslında kitabın adı daha farklı olmalıydı diye düşünüyorum"

Cinayet / polisiye romanlarını okutan konu anlatımının esrarı ve konunun geçtiği yerdir bence çoğu roman bu tempoyu yakalamak için bolca kan dehşet vahşet anlatır okuru her bakımdan sıkar ama bu kitap <>dar alanda kısa paslaşmalar> ŞEKLİNDE GİTTİGİ Halde tempo düşmüyor ve katil veya katillerin kimliği ortaya çıkmıyor serinin ikinci kitabı acaba bu tempoyu yakalayabilecek mi?