Kendini Arayan Adam
Konu
Bir Marksist’in bir günde hayatını ve inançlarını değiştiren, O’nu yaratıcıyla tanıştıran, otobüs yolculuğu anlatılıyor kitapta.Ünlü Marksist Salih Gökkaya’nın kendini buluş hikayesi.
Kendini Arayan Adam
Kendini Arayan Adam.Bu başlığı okuduğunda düşünüyor insan, belki de daha önce hiç düşünmediği bir şeyi; kendini, kendi varlığını.
Neden varız, varlığın anlamı ne, niçin bir kısım insanlardan daha iyi olanaklara sahipken bir kısmından daha kötü.
Neden ve niçin’li sorular hücum ediyor beynimize.Sanki bir yerere sıkıştırılmış, hapsedilmişlerdi de bir pencere açılınca özgürlüğe kavuşmanın ve cevaplanabilme umudunun heyecanı ile tek tek çıkıyorlar unutuldukları karanlıktan ve zihnimizi karma karışık ediyorlar hapsedilmelerinin intikamını almaya çalışırcasına.
Onları hapsettiğimiz, varlığımızın anlam ve nedenini düşünmediğimiz için sadece biz mi suçluyuz? Yoksa, bunda “insanı yüce bir varlık “ ilan edip, üzerindeki Allah egemenliğini kaldırmaya çalışan, bizi özümüze yabancılaştıran; kominizim, kapitalizm, liberalizm gibi sosyal sistemlerin de payı var mı? İnsanların enerjilerini para ve güç peşinde sömüren, onların kendilerini tanımalarına bile fırsat vermeyen bu sitemlerin hiç mi suçu yok?
Halit Ertuğrul insanların göz ardı ettiği çok derin bir konuyu ustaca işlemiş kitabında.
Marksizm ve Kominizim ’i toplumun refahı için tek yol olarak gören ve bu ideolojilerini insanlara benimsetmek uğruna gereğinde canını ortaya koyan Salih Bey’in kendini buluş öyküsü işlenmiş kitapta.
Otobüsteki yolculara şarkı söyleyerek eğlendiren ve onların sempatisini kazanan Salih Gökkaya, Onlar ’a hissetirmeden ideolojilerini aşılamaya çalışıyor.Bu sempatikliğin ardındaki emelleri fark eden eğitimci adayı genç Salih Bey ‘in yöntemini kullanarak O’nunla iletişime geçiyor.Sorular sorarak O ’nun varlığının nedeni, başlangıcı ve sonu ile ilgili zihnini sorgulamasına neden oluyor. Bu aşamadan sonra soru soran taraf Salih Beydir.
Salih Bey ile O’nun sorularına ilmi ve akli deliller getiren genç arasında, yolcularında ilgisini çeken koyu bir sohbet başlamıştır.Otobüsten sonra bir evde sabah ezanın a kadar devam eden konuşmadan sonra Salih bey artık Allah’ın varlığı ve birliğine kanaat getirmiştir.Yurt içi ve yurt dışında Marksizm içinde aktif faaliyet gösteren Salih Bey o sabah ilk defa namaz kılar ve her şey Salih Bey için o günden sonra değişir.
Salih Bey’in seneler sonra gence gönderdiği kendi özüne kavuşmanın huzurunu anlattığı mektuplar ile kitap devam ediyor.
Kitabın son kısmında okuyuculardan gelen mektuplara yer verilmiş. Salih Bey’in hikayesi kadar ilginç olaylar ve kendini buluşlar anlatılıyor bu mektuplarda da.
Kitabın ilk kısmından bahsetmek istiyorum.Kitaba ilk girişte ve yine otobüste anlatılan bir olay var.Bu sefer dinleyici Salih Bey’ in kendini bulmasına vesile olan genç anlatan ise yaşlı eski bir köy muhtarı. İlk bakışta kitabın bu kısmı ile diğer bölümler kopuk gibi görülüyor. Ancak aralarında çok ince bağlantılar var.Bu hikaye; Salih Bey’in savunduğu ve ona benzer ideolojilerin toplumda meydana getirdikleri ağır tahribatın sonuçlarını gösteren bir olay. Ayrıca bu genç Salih Bey ile karşılaşmadan önce bu hikayeyi dinlemeseydi belki de onun sempatik tavırları arkasındaki kurnazlığı anlamayacaktı.
Anlatım ve Dil
Kitapta akıcı ve anlaşılır bir üslup kullanılmış, sıkılmadan merakla okuyacaksınız.
Bir kaynaktan alıntılar yapıldığı için sadelik zaman zaman bozuluyor. Ancak alıntıların sade bir dille açıklamalarının yapılması ihmal edilmemiş.
Sonuç
Kitapla ilgili değişik yorumlar yapılıyor. Kitaptaki olayın gerçekten yaşanmış bir olay olmadığını, sadece kurmaca olduğunu düşünenler var.
Kurmaca veya değil. Toplumun en büyük sorununa değinilmiş, kendi ile yabancılaşmış insan sorununa.
Eğer kitap kurmaca ise Halit Ertuğrul’u bir kez daha tebrik etmek gerekir, olayı bu kadar ustaca kurguladığı için
ASLIHAN YILDIRIM