Yazar bu kitabı Paris'te yaşlı bir adamın gemi bekleyen hüzünlü bakışlarını görerek, vatanını özlerken yola dala dala yazmış.
Kitapta ne yoktu ki? Sabır, bir mektubun gelişini 15 yıl bekleten umut, evindeki tencerede taş kaynatılmasına rağmen para istemeye diş sıktıran gurur, sefalet, savaş ve kısıtlanan basın, sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasakları, insan eti ile beslenen tüccarlar, sansür yapılan filme kimlerin gittiğini izleyen rahipler, yetim bırakan oğuldan kalan horozun mısırı için aç kalan astım hastası anneler...ve tabi "elinin körü"