Hıristiyanlaştırılan Türkler (Çuvaşlar) Hakkındaki Yorumlar

denizmavi
03.04.2017
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Çuvaşları hem tarih hem de kültürel yönden inceleyen kapsamlı bir çalışma. Yazar konusuna oldukça hakim. 7. Y.Y.’da Büyük Bulgar Hanlığını kuran ve İslam’a ilk geçen Türk toplumlarından biri olan İdil Bulgarlarının bugünkü kalıntıları olan Çuvaşlar, Türk lehçelerinin de orijinal bir lehçesini konuşuyorlar. Çuvaşları tanımak için geriye doğru önce Bulgar hanlığına, oradan Avarlara, oradan Kıpçaklara, oradan da Göktürk ve Hunlara bakmak gerekir. Çuvaşların tamamı Hıristiyan değil, büyük kısmı İslam’a geçmiş ancak onlara Çuvaş değil Tatar deniyor. Hıristiyanlığa geçenler hakkında yapılan bir araştırmaya göre 21 Çuvaş köyünde yapılan incelemede Çuvaş halkının Hıristiyanlıktan çok geleneksel dinlerini (Gök Tengri dini) yaşadıkları tesbit edilmiş. Hıristiyanlıkları klasik Hıristiyan yaşam ve ibadetlerinden farklılık gösteriyor. Halkın büyük çoğunlukla iki isim kullandığı, bunlardan biri vaftiz ismi olan resmi evraklarda kayıtlı olan isim, diğeri ise ailenin verdiği isim olduğu anlatılıyor.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (0)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
mambut 17.03.2007
esarete giren milletin hazin sonu olamaması gereken bir şey Türkler özgürlüklerini hiçbir zaman başka bir şeye değişmezler fakat mecburen esaret altında kalan bu toplumun esaret altında kalmasının en öenmli nedenlerinden biriside zorla hristiyanlığın bu insanlara seçtirilmiş olmasıdır bu eser okunmalı ve bu tür muamelelere maruz kalınmamak için çaba göstermeliyiz
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Özellikle Çavuşlar ve diğer halklar gibi baskı rejinleri altında dinleri, isimleri, inançları hatta milliyetleri değiştirilen bu insanlar yüzyılımızda baskıcı rejimlerin birer birer ortadan kaybolması ile ve globalleşen dünya düzeni içerisinde yeniden kendi kimliklerine dönme arayılşı içerisinde girmişlerdir. Çavuşlar da bunun en bariz örneklerinden biridir. Ancak yüzyıllar boyunca çeşitli baskılar altında pek çok şeylerini yitiren bu insanların yeniden kendi değerlerini kazanma mücadeleleri çok çetin geçecek ve çok zor olacaktır. Bu nedenle bu toplumlara kendi kültürlerine yakın insanların bir şekilde kültür alışverişi tarzında yardımcı olması da gerekmez mi ve bunu öncelikle Türkiye' deki bir kısım kurum ve kuruluşların ya da sivil örgütlenmiş derneklerin yapmak için çaba sarfetmesi gerekmez mi?
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (3)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla