Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

osmanarsin Tarafından Yapılan Yorumlar

06.01.2014

“Maceracı Elma” arka kapakta ifade edildiği üzere çok farklı kesimlere hitap edebilecek nitelikte bir eser. 123 soru, soruların bitimini takiben toplu hâlde verilmiş cevaplar başarılı şekilde kompoze edilmiş. Zekâ ve sezgiye dayalı oluşturulmuş sorular bulmaca kıvamında. Soruyla ilgilenen kişiyi sıkmıyor, aksine çözemedikçe sorunun üzerine daha çok gitmesine, daha fazla kafa yormasına, daha farklı çıkarımlarda bulunmasına olanak tanıyor.

Böyle eserler bir eğitimci için eşsiz bir hazineyle eşdeğerdir. Herhangi bir derste, öğrencilerin dikkatlerinin dağıldığı anda öğretmen bu soruları öğrencilere sormak suretiyle dikkatleri doğru bir eksene kanalize etmiş olur. Öğrenci soruyu merak eder, çözüm yolları peşinde koşar. Üstelik gerçekleştirdiği beyin jimnastiği az sonra derste kaldıkları yerden devam etmelerini sağlayacaktır.

Soruların büyük bir bölümü şekillidir. Başka bir deyişle dikkat ve sezginin üst düzey kullanılmasını gerektirmektedir. Dolayısıyla öğrenci soruyu çözerken analiz-sentez gibi problem çözme basamaklarını kullanacaktır. İşte bu, eğitim-öğretim etkinliklerinde bir öğrenciden beklenen en önemli davranış değişikliğidir. Zira PISA sınavları öğrencilerimizin en çok bu aşamada düşünme yetilerinde sıkıntı yaşadıklarını açıkça ortaya koymaktadır.

Ele alındığında bırakılmayacak, alışkanlık yapacak, soruları farklı zamanlarda farklı ortamlarda paylaşılacak eğlenceli bir yapıttan söz ediyoruz.
06.01.2014


“Lise Çılgınlıkları” isimli eser, daha çok ortaokul 7 ve 8. sınıf ile lise 1. sınıf öğrencilerinin zevkle okuyabilecekleri renkli bir kitap. Kapak tasarımı ilgi çekici şekilde. Özellikle arka kapakta yer alan tadımlık diyaloglar kitabın albenisini artırıyor. “içimdekiler” bölümüne baktığımızda okuyucunun iştahını kabartacak başlıklarla karşılaşıyoruz. Ayrıca bölüm başlıklarını yalnız bırakmayan görseller yine dikkat çekici.

Öğrencilik yılları insanların kolay kolay unutamadıkları, sohbet ortamlarında sıkça bahsettikleri dönemlerdir. Dolayısıyla bu minval üzere anlatılanlar her zaman dikkate değer bulunur. Bu açıdan bakıldığında kitabın hedef kitlesine yetişkin insanları da eklemek yerinde olacaktır. Söz gelimi, elli yaşlarında biri bu kitabı gördüğünde merak edip eline alacak hatta okuyacaktır. Çünkü kitapta kendi öğrencilik yıllarından, kendi yaşantılarından veya arkadaşlarıyla yaşadıklarından bir şeyler bulacaktır.

Ayrıca eserde anlatılan olaylar sıradan değil. Akıllıca tasarlanmış. Bu açılardan bakıldığında doyurucu bir eserle karşı karşıya olduğumuzu rahatlıkla söyleyebiliriz.
06.01.2014

“Kodin” kötü şartların şekillendirdiği bir adam ile mütemadiyen saygılı, yüreği sevgi dolu bir çocuğun serüvenini anlatıyor. Kimi zaman önyargı ile yaklaştığımız insanların aslında geçmişte çok acı tecrübeler yaşamış olabileceğini, onları da dinleyip anlamak gerektiğini fark ediyoruz. Üstelik böylesine anlamlı bir ileti, sevgi dolu bir çocuk tarafından ortaya çıkarılıyor.

Eserin kapak resmi bence çok hoş ve yerinde olmuş. Sert ve heybetli bir adam, ona korkmadan, yüzünde hafif bir tebessümle bakan küçük bir çocuk. Çocuk elleri arkasında o kadar rahat ki. Gerçeği anlama çabasının, önyargıdan uzaklaşmanın, görünenin ötesindekini görme gayretinin çok net bir fotoğrafı.

7 ve 8. sınıf öğrencilerinin rahatlıkla okuyabilecekleri, ders çıkarıp yorumlayabilecekleri kaliteli bir serüven. Üstelik eserin sonunda; yazar ve yazarın edebî kişiliği hakkında doyurucu nitelikte bilgi yer alıyor. Kitapta yer alan kimi kelime ve kavramlar da açıklanmış. Yanı sıra eserden istifadeyi azami seviyeye çıkaran sorular, etkinlikler verilmiş.

Eserde gözden kaçan bazı yazım yanlışları var: “Herşeye rağmen onun sarhoş olduğu görülmemiştir.” s.21. “Her şey” şeklinde olmalıydı. “Senin yanındaykençok şey öğreniyorum.” s.41. “yanındayken çok” olmalıydı. Ayrıca “terk etmek” birleşik eylemi kullanıldığı her cümlede “terketmek” biçiminde bitişik yazılmıştır. Söz gelimi s.59. “Annemi de saçlarından böyle öperdim” s. 65. Cümlenin sonuna nokta konmamış.
14.07.2013

Paradokya’nın ön okuma açısından başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Merak ögesini canlı tutuyor. Şakayla başlayıp gerçeğe uzanan heyecanlı bir öykü. Ancak şakadan gerçeğe geçiş, gizemli eserlerin pek çoğunda kullanılan bir teknik. Tahmin edilmesi kolay. Buna rağmen okuyucuya zevk verdiği, okuma iştahını kabarttığı aşikâr. Hatta hikâyenin devamına ilişkin tahminler yürütüyoruz. Eserin, iki yönlü okunabiliyor olması, hikâyenin konusuyla birebir örtüşüyor.

“Ön okuma”, zekice bir düşünce. Böyle tadımlık eserler yayımlanmaya devam etmeli. Eserin konusu önemli değil. Önemli olan, eserin, merak duygusunu ortaya çıkarması, okuyucuyu tahmine zorlaması.

Bu arada, yazım kurallarına, noktalama işaretlerini yerinde kullanmaya ve elbette herhangi bir anlatım bozukluğu yapmamaya azami ölçüde dikkat edilmelidir. Paradokya, bu yönüyle de oldukça başarılı.


14.07.2013

“Oyun Bitti”, özellikle ortaokul öğrencilerinin seviyesine uygun, hareketli bir eser. Sade ve doyurucu bir kapak tasarımı tercih edilmiş. Kırmızı ve tonları üzerine beyaz yazı karakteri ilgi çekici olmuş. Yazı puntosu, hedef kitlenin dikkat seviyesiyle uyumlu. Sayfa sayısı, bir ortaokul öğrencisinin okuyabileceği ideal ölçülere sahip.

İnternette oynanan bir oyunun gerçek hayatta devam etmesi, okurun ilgisini çekebilecek bir konu. Özellikle bilgisayarla etkileşimin had safhaya çıktığı günümüzde böylesine bir tema rağbet görecektir.

Korku, heyecan, kaçış, bir şeyleri saklama, ifade edememe… Çocukların kimi zaman içine düştükleri ruh hâllerini anlatan duygular. Eserde, kendilerinden bir parça bulan okuyucu, hikâyeyi benimseyecektir.

Sam Tennant’ın cep telefonuna ve internet hesaplarına gelen iletilerin, büyük puntolarla ve değişik yazı tipleriyle verilmiş olması, okuyucunun ilgisini istenen düzeye çekiyor.

Eserle birlikte, Sam’a oyun oynayan kişinin kimliğini tespit etmeye çabalıyoruz. Ve şu klasik durumla karşı karşıyayız: Aradığınız kişi genelde en yakınınızda olandır.

Arkadaşlık ilişkilerini, internet kullanım alışkanlıklarını, sosyal etkileşimleri basit bir öykü çerçevesinde etraflıca anlatan bir eserden bahsediyoruz. Öğrencilerin yanı sıra yetişkinler de böyle bir eseri okumaktan zevk alacaktır.

Eserde yazım yanlışı ve anlatım bozukluğu yok denecek kadar azdır: “Tamam, tahtadaki notları defterinize geçirdikten rol yapma oyunumuza geçelim.” (s.31). “Sonra” kelimesi unutulmuş. “Hey büyükbaba, bağırsak kurtları bağırsak da yaşar..! (s.52). “..!” yanlış bir kullanımdır. Doğrusu “!..” olacaktır.