Toplam yorum: 3.085.015
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

Gökalp IBAÇ Tarafından Yapılan Yorumlar

05.02.2014

Dünyada 100 milyonun üzerinde satan altı kitaptan biri olmasına rağmen, Dexter ve Testere gibi dizi ve filmleri izlemiş günümüz nesli tarafından çok da etkileyici bulunmayacak bir eserdir. Ancak bu eser bu tarz yapımların ilham kaynağı olabilecek nitelikte bir potansiyele de sahiptir. Ve şayet bu eseri 1970'lerde okuma şansınız olsaydı büyük ihtimalle eliniz ayağınız titrer, hayretler içinde kalırdınız. Dönemi içerisinde değerlendirildiğinde hakkı teslim edilmesi gereken bir yapıttır.
12.01.2014

Mehmet Akif Ersoy’un, Milli Mücadele hareketine dâhil olmak üzere İstanbul’dan evvela Ankara’ya ardından da Kastamonu’ya geçişiyle başlayan eser, Mehmet Akif’in “…Kastamonu’da yapmış olduğu çalışmaları; Kastamonu halkının, genç neslin ve kamuoyunun bilgisine sun(ma)…” amacını taşımaktadır.
Mehmet Akif; Kastamonu’da, bölgenin önemli gazetelerinden olan Açıksöz’e, Safahât kitabının Âsım bölümünü oluşturan şiirlerden birkaçını ilk kez basma şansını vermiş, “Yeis Küfürdür”, “Ey Cemaat Uyanın” gibi şiirleriyle bir yandan memleketin halini ifade ederken diğer yandan Milli Mücadele ruhunun zeminini hazırlamıştır.
Akif’in İstanbul’da çıkardığı “Sebilürreşad” ceridesinin Anadolu’daki ilk üç nüshası da Kastamonu’da çıkmıştır. Bu sayılarda yer alan ve Mehmet Akif’in Nasrullah Camii kürsüsünden vermiş olduğu ve Kurtuluş Savaşı’nın bir çeşit manifestosu niteliği taşıyan vaazı nedeniyle kitaba Manifesto ismi verilmiştir.
Eserin; Anadolu’nun Kurtuluş Savaşı esnasındaki durumunu, Mehmet Akif’in devir ve vaziyetle alakalı birkaç şiirini ve dahi Nasrullah Camii vaazı ile diğer Kastamonu vaazlarını okura sunması açısından önem arz ettiği aşikârdır. Ancak bu vaazların orijinallerinin yanı sıra sadeleştirilmiş hallerinin verilmemesi veya orijinal metin içerisinde yer aldığı halde bugün tercih edilmediği için anlamı bilinemeyen kelimelerin anlamlarının parantez içinde verilmemiş olması, günümüz okurunun motivasyon ve konsantrasyonunu düşürebilir.
12.01.2014

Sosyal ağlardaki iletişim ve paylaşımların kişiler arasında sınırlı kalmayıp ekonomik ilişkileri, siyaseti ve diplomasiyi de etkiler hâle gelmesi sebebiyle, ortaya çıktığı düşünülen bir ihtiyacı karşılama arzusuyla kaleme alınmış olan bu eserin yazılış amaçları yazar tarafından; “… bilgi çağının en önemli gerçeğini daha kullanışlı hale getirmek ve politika merkezinde yer almasını sağlamak…”, “…iletişim imkânları ile kullanım amaçları arasındaki çelişkiyi gösterebilmek…”, “… okuyucuların dijital iletişim imkânlarını kullanarak hangi ölçüde etki oluşturabileceklerini göstermek…” ve “…sosyal medyanın siyasetçi açısından doğru kullanımına katkı sağlamak…” şeklinde belirtilmiştir. Bu nedenle, genelden ziyade siyasetçilere ve belli bir statüye sahip olduğu için insanlar tarafından takip edilebilecek potansiyele sahip kişilere hitap eden eserin bilhassa başlarında siyasi ve akademik terimler de yer almaktadır.
Bununla birlikte; insanlar arasında gerçekleşen iletişim ve ilişkiler de bir çeşit siyaset olarak kabul edilirse, ‘bir çeşit sosyal paylaşım sitesi kullanım kılavuzu’ da diyebileceğimiz bu eser, sosyal ağları kullanan herkesin kendisine bir pay çıkarabileceği ve tüm sosyal medya kullanıcılarına yol gösterebilecek bir niteliktedir fakat gösterdiği yol(lar) genel itibarıyla zaten bilinen şeylerden ibarettir.
Kitabın ‘Niçin Dijital Siyaset?’ başlıklı bölümünde; okuyucuyu, dünyaca tanınan tarihî şahsiyetlerin de sosyal medyayı kullanabilme ihtimalini düşünmeye yönlendiren birkaç örnekle birlikte; eserin inceliği, hacimli olmayışı ve özellikle 37. sayfadan itibaren kısa bilgiler içermesinin kitabın; sıkılmaya fırsat kalmayacak kadar kısa bir sürede, hızlıca okunabilirliğini arttırması eserin müspet yanlarındandır.
05.07.2013

Sadece erkeklere kadınları değil, aynı zamanda kadınlara da erkekleri anlatan; hatta ve hatta kadınlara kadınları, erkeklere de erkekleri anlatan bir kitap.
05.01.2013

Fahim Bey’i; onu farklı farklı gören, birbirine benzemez hükümlerle tanıtan ve yorumlayan insanların gözünden ele alan bu eser, bütünüyle gerçekleşmeyen hayaller peşinde geçmiş bir ömrün, olmayacak bir hülyayı bekleyişten ibaret olan bir hayatın romanıdır.
Aynı zamanda yazar, Fahim Bey’in hayatını anlatma vesilesiyle çeşitli konularda tasarladığı kendi düşüncelerini de ifade etmiştir ve bu tespitler ilginizi çekebilir.
Batılı gözüyle eserin değerlendirmesini yapan F. Von Rummel; yazarın bu eseriyle, maddî sahadaki başarıları yücelten Batı zihniyetine bir ders verdiğini, insanın asıl değerinin duygu ve hayal dünyasında saklı olduğunu hatırlattığını söylemiştir.
Tüm bunlara mukabil, okuması ve anlaması çok da kolay olmayan bir eser olduğunu belirtmek gerekir.
Son Gezdikleriniz
Yürekdede İle Padişah