E-Dergi

Sürekli bir taraf olma ve kimlik sıkıntısı yaşayan Orwell'ın basit masal kitabı.Ayrıca kitaptaki Napoleon adlı domuz niçin Stalin le özdeşleştirilmiş anlayamadım.Çünkü pek çok toplumsal sistemde koltuk sevdasına kapılıp halktan kopan yönetici maalesef ki yetişmiştir.Ve yanında bulunan (Snowball adlı domuz gibi) kendi menfaat ve rantlarını kaybettirecek kendisinden daha çok öne çıkabilecek ortaklarını katletmiş veya sürgün ettirmiştir.Hayatını da irdelersek kişisel tepkilerini yansıtma amacı güttüğü apaçık. Bana birşey kattığına inanmıyorum sadece hoşça vakit geçirtti...

Okumak için büyük çaba harcadığım lakin deyim yerindeyse okurken kurdeşen döktüğüm kitap.Dili çok ağdalı olmakla beraber cümleleri de oldukça uzun.Romanın ötesinde bir sembol kitabı.

Yusuf Atılgan ustanın deyim yerindeyse başucu kitabı.Evet kitap otel katibi Zebercetin yerinde sayan monoton hayatını anlatıyor ama arka plan daCumhuriyet sonrası dönemi ve zihniyetini de yansıtıyor.Kitap için müstehcen denmiş bu doğru; fakat bu müstehcenlik yazarın marjinal ve aykırı bir kimlik kazanma uğraşısından kaynaklanmıyor.Aslında Zebercet ve Zebercet gibilerin tabulaştırdığı cinsel açlığın ne boyutlara vardığını gösteriyor çünkü amaç sevdiği kişiyle vakit geçirmek değil sadece bu açlığı doyurmak.Dikkat ederseniz temizlikçisi Zeynep bile bu tutkunun sonucu ölüyor.Lütfen kitabı belli formlara sokup değerlendirmeyin.Önce kitabı okuyup daha sonra Ömer Kavur'un daha sonrasında filmleştirdiği versiyonunu izleyen biri olarak söyleyebilirim ki o sahneler belki de kitabın can alıcı sahneleri filmde yoktu ve film çok iğreti duruyordu.Asıl anlatmak istedikleri çok farklı pek çok psikolojik kuramdan yararlanılmış deneysel bir kitap.Salt okumak değil okuduğundan birşeyler öğrenmek isteyenlere öneririm.

Orhan Bener'in muhakkak okunması gereken öykü kitabı.Dili çok yalındır ama öykülerinde işlediği konuları ve anlatmak istedikleri de bir o kadar yoğun ve düşündürücüdür.Bu yüzden de O'nun öyküleri hala tartışılmakta ve herkes farklı yorumlar getirmekte,hakkında tezler,söyleşiler düzenlenmektedir.Aslında çok güzel ve alımlı bir kız olan analığı ve kız kardeşi tarafından sürekli itilip kakılan,kıskanılan ve aç bırakılan Havva'nın ölüm sebebi bile açlığıdır.Bu yüzden de son sözü "baklava"dır.Aynı evde yaşadığı kızın anlatıkları sadece hayal ettikleri ve O'nu o şekilde görmek istediği bastırılmış kıskançlığın ürünleridir.Ayrıca abartısız ve günlük dilin en içten halini bulabileceğiniz iç monologlarla süslenmiş öykülerini okurken bırakmak istemeyeceğiniz bir kitaptır Havva.

Gerçekten duru,anlaşılır ve açık bir kitap.Tüm konuları kategorize edip sene sene ayırmaları bakımından düzenli çalışmayı sağlıyor.Ayrıca soruların çözümleri yapılırken sık sık hatırlatmalara başvurulmuş ve çözümler çok sıkmadan mümkün olduğunda kısa tutulmuş başarılı bir kitap.