E-Dergi

Ahmet Ümit'in araştırmacı ruhunu çok güzel anlattığı kitaplarından biri.Ayrıca kitaptan yazarı ne kadar dolu bir insan olduğu da çok rahat anlaşılıyor. Bence Patasana'dan sonra en güzel romanı.

Ama Malik'in o kadar pis işlerle uğraştıktan sonra imana gelmesi bana biraz saçma geldi. Yine de çok güzel bir polisiye. Ahmet Ümit bence Agatha Christie'den iyi yazıyor. Tebrik ediyorum kendisini.

Kitap, Bruno adındai 9 yaşlarında bir çocuğun ağzından anlatılıyor. Berlin'de yaşarken birden babasının işi dolayısıyla Polonya'ya taşınmak zorunda kalıyorlar ve bu bruno'nun hayatını belirliyor. Orada shmuel adında biriyle tanışıyor ve aynı günde doğduklarını öğreniyorlar. Shmuel yahudi kampında yani telin öbür tarafında yaşamaktadır. Bruno hergün uzun yürüyüşlerle shmuelle tel örgülerin arasından konuşmaya cebinde onun için bir sürü yiyecekle gidiyor.
Kitap kısacası Almanların ırk üstünlüğü adı altında yaptığı vahşeti dokuz yaşındaki bir çocuğun objektifinden anlatıyor. Kesinlikle önerilir...

Kitabı öğretmenimin tavsiyesiyle okudum ve gerçekten çok beğendim. daha önce de bu konuyla ilgili alamut kalesini okumuştum. bu yüzden konuya yabancı değilim. semerkant alamuta nazaran daha gerçekçi ve üzerinde daha çok araştırma yapıldığı bariz. örneğin sabbah nizam ve hayyamın okul arkadaşları olduğu söyleniyordu alamutta fakat semerkantta ise bu efsane yalanlanıyor.nizamın hayyamdan 30 yaş büyük olduğu ve sabbahla hayyamın da bir handa tanıştıkları söyleniyor ve bunun kaynaklara dayandırılarak yapılması en güzeli. tebrik ediyorum amin maaloufu ve bu kitabı herkese tavsiye ediyorumm.

Bence akp idaresindeki insanlar ve özellikle R.T.E. Türkiye'nin en akıllı insanları . Çünkü hiçbir iktidar bu devleti bu kadar güzel soyamamıştı. İlhan Taşçı'ya teşekkürlerimi bir borç bilrim. Yalnız Ergün Poyraz'ın başına gelenlerin onun da başına gelmemesini temnni ederim. Başyapıt değerindeki bu eser hemen okunmalıdır derim.

Kitap aslında bir Kırgız efsenesi olan Geyik Ana masalı üzerine kurgulanmış. Romandaki küçük öksüz çocuksa dedesinin anlattığı bu masala sanki gerçekmişçesine inanıyor ve içinde geyiklere karşı derin bir sevgi besliyor. Sovhoz sürücülerinin büyük bir tipiden kurtulması şerefine yapılan kutlamada kurban olarak bir geyiğin kesilmesi çocuğun travma geçirmesine neden oluyor ve evden kaçıyor.
Eğer okuyacağınız kitap ilk Aytmatov kitabıysa Beyaz Gemi ile başlamayın derim. Aytmatov'un bence daha güzel kitapları var. Mesela Toprak Ana. Kitap biraz masalsı bir dille anlatıldığı için açıkçası ben sıkıldım. Yine de diliyle, akıcılığıyla güzel bir kitap denilebilir.