E-Dergi

Orwell bugünün dünyasını 1940'larda hayal edebilmiş nadir yazarlardandır. 1984, kara ütopya diğer bir ifade ile distopya türünün en önemli yapıtları arasında yer almaktadır. Distopya severler için başlangıç kitaplarından biri olmaya aday bir eserdir. Orwell kitabın ismini ilk olarak farklı adlandırmıştır. Yayın yılı değişip 1948 yılı olunca kitabın ismini 1984'e çevirmiştir. Orwell dehasını kitap ilerledikçe her cümlede yansıtmaktadır.

Kitabı 5 saate yakın bir zamanda hiç ara vermeden okudum.Dil akıcı ama yeteri kadar edebi değil maalesef.Zaman boşluğundan ve uykunun esiri olamamaktan ötürü kitabı aralıksız okudum.Kendine aşırı şekilde bağlamıyor bence.Ama kafa dağıtmak için ve kaygılardan biraz uzaklaşıp başka şeyler düşünmeye fırsat vermek için okunabilecek tipte bir kitap.

İnsan bu kitabı okuduğunda kendinden bir parçanın kitaba eklenmiş olduğunu hissediyor.Çaresiz seven bir kalbin tasviri nasıl bu kadar güzel anlatılabilir bilmiyorum.Werther sonunun ne olacağını bildiği halde sevmeye , sevgisini büyütmeye devam ediyor.Çözümsüz bir aşk hikayesi bu.Keşke Albert'dan önce tanısaymış Charlotte'ı genç Werther.Onun acısına benzer bir acıyı çok kişi hissetmiştir.Ama kimse onun gibi dile dökememiştir.

İnsanın içinde kaybettiği vatan ve millet sevgisini tekrar uyandırabilecek, basit bir dilin yanında araya güzel ifadelerin yerleştirildiği bir kitap.İnsan bu kitabı okuyunca Kuşçubaşı Eşref ile II.Abdülhamid'in arasındaki ilişkiyi de daha rahat anlıyor.Devleti için her şeyi göze alan bir adamın buruk yazgısını anlatıyor .Tavsiye edebileceğim akıcı bir tarihi roman.

Okuyacağınız kitap Yavuz Sultan Selim'in küçüklüğünden başlayarak ölümüne kadar olan süreci belirli bir olay örgüsünde;kimi zaman akıcı ,kimi zamansa durgun bir anlatımla anlatan okuyucu saracak bir romandır.Yazarın kullandığı gizemli dil ve farklı bir basitlikle kullandığı kelimeler insanı kitaba bağlıyor.Ama bu kitap vasatın biraz üstüne çıkmayı başarmış bir kitap bence.Daha ayrıntılı olaylar olsa daha iyi olabilirmiş.