E-Dergi

Birinin "oralıyım" demesi için gerekli olan şey belli bir süre midir, yaşanmışlıklar mıdır, nerde daha çok eşi dostu olduğu mudur yoksa orda doğması, köklerinin orda olması yeterli midir? Bunların hepsini ince ince, yine harika anlatımı ve kurgusuyla işlemiş Elif Şafak..Ya da belki hiçbiri, ya da belki Hepsi.. Araf.. :)

Herkesin gerçekleşeceğini bildiği bir cinayet var ortada, kurban hariç.. Herkes susuyor ve gözgöre göre bu cinayet işleniyor. Günümüz Türkiyesinin en büyük sorunlarından olan "Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" bu kısacık romanda en büyük suça, bir cinayete yol açacak raddeye geliyor. Yer yer sıkıcı gelse de bu kadar kısa bir romanla insanların koyun gibi sürüye uyuşu gayet güzel kurgulanmış:) İyi okumalar..

İlk 40 sayfa falan yok dedim gitmeyecek heralde bırakayım.. Ama sabredin, bırakmayın :) Gerçekten güzelleşiyor ve insan farkında olmadan hayatın nasıl rutin işlediğini görüp bu sıkıcılığın, herşeyi ne kadar hızlı tükettiğiyle yüzleşiyor. Edebiyat kokuyor :)

Her acıdan kalpte kalanlar gibi her kitaptan da bir cümle kalır ya akılda, bu kitapta öyle çok cümleler hafızadan silinmemeye değer ki. Şiir tadı veriyor ustalıkla.. Masalsı bir anlatımla gerçek bir yalnız kalışı yüzüne vuruyor insanın..Mutlu etmeyecek bu kitap, onu bilerek çıkın yola. Ama neden daha önce okumadım ki diyeceğiniz de bir gerçek :) "Ona özenle seçip aldiğim ama simdi baskasinin dudaklarina hizmet eden bardaklar.. "..

Bu ülke nasıl kazanıldı, kadınıyla çocuğuyla ne emeklerle bu noktaya gelindi. Mükemmel bir kesit. Kısa oluşu bile o dönemin şartlarını hayal edebilmemizi engellemiyor.. Tavsiye ederim.