E-Dergi

Tam bir başucu kitabı. Kitabı aldığım günle bugün arasında büyük farklar var. Hem de çok büyük. Tabii bu fark bende değil, kitapta. Kitap akıl almaz bir evrim geçirdi. Bilim adamları incelerlerse beni 20. yüzyılının John Forbes Nash'i yapacaklarından zerre kuşkum yok. Her sayfasında kirli avuçlarımın terleyen nasırlarının sert patates damgaları mevcut. Herkese tavsiyemdir.

Öyle bir kitap ki, ne diyeyim aspirin gibi. Patronuna mı kızdın? İçinde bulunduğun ortam seni iyice sıktı mı? Sevdiğin kız sana abi mi dedi? Hemen sarıl bu kitaba. Bambaşka diyarlarda kol gezer, suçlu ararsın. Suçu başkalarına yükleyip "aha kesin bu dediğinde" o çıkmadığını görünce özür dileyip kalkar bir sigara yakar, helallik istersin adamdan. Seriyi bitirsem de, bu ilk kitabın tadı hep ayrıdır bende.

Bugün bir arkadaşım "okunacak kitap söyle" dedi. Bu seriyi söyledim. Okunacak kitap istiyorum ben, klasik olsun öyle macera olmasın dedi. Çok dedi popüler dedi(he canım). Popüler kitap okumam ben dedi. "100 yıl sonranın klasiği bu güzel kardeşim" dediğimde eğdi başını ve ilk seriden okumaya başladı. Ertesi günkü tepkisi görülmeye değerdi. Demek istediğim popüler kitaplara ön yargıyla bakmayınız, bu kitap bu çağda popülerliği sonuna kadar hakediyor. Okumayan kaldıysa kimseye farkettirmeden sepete eklesin bence.

Kapitalizmin o zamanki Amerikan işçileri üzerinde etkilerini John Steinbeck kaleminden okumak zaten üzerinde tartışılmasını bile gülünç yapıyor. "Okuyorum ben" diyen herkesin çoktan okumuş olması gereken, okumamışsa okumamak ayıp değil okumamak ayıp felsefesiyle koşar adım sarılıp öpmesi gereken bir başyapıttır.

Bir konsomatrisin üvey kızı olan Nuran'ın hayatı anlatılır. Okurken sinirlenip, sevindirip, acındırıp, hayretlere düşürüyorsa bir kitap, o kitap kitaptır ve tavsiyemdir.