Toplam yorum: 3.083.119
Bu ayki yorum: 2.800

E-Dergi

canerkale01 Tarafından Yapılan Yorumlar

27.04.2013

mrt_Arkn kardeşe cevap:
Evvela şunu belirtmek isterim ki Bediüzzaman Hz. tarikat karşıtı biri veya Muhyiddin Arabi(Ks) karşıtı biri veya (Haşa) hezeyancı biri değildir. Aksine Ehlullaha özellikle de Gavs-ı Azam(Ks), İmam rabbani(ks), Şah-ı Nakşibend(Ks) gibi mübareklere hürmette bulunmuştur. Cevaplar:
1- 210. ve 260. mektubu insafla okuyanlar bu yargıları çıkarırlar:
Ör: *SİLSİLE-İ Nakşînin kahramanı ve bir güneşi olan İmam-ı Rabbânî (r.a.), Mektubat’ında demiş ki: “Hakaik-i imaniyeden bir meselenin inkişafını, binler ezvak ve mevâcid ve kerâmâta tercih ederim.” (Risale-i nur beşinci mektup).
* Önce, i’tikâdı düzeltmek lâzımdır. Dinden olduğu tevâtür yolu ile, ya’nî çok kimselerin söylemesi ile zarûrî olarak bilinen şeylere inanmak elbette lâzımdır. Bundan sonra, fıkıh kitâplarında yazılı olan şeyleri öğrenmek ve yapmak zarûrîdir. Bundan sonra da, tasavvuf yolunda ilerlemek gelir. Fakat bu, kimsenin bilmediği şeyleri öğrenmek, kimsenin görmediği gizli şeyleri görmek için de değildir. Nûrları, renkleri görmek için değildir. Bunlar oyun, keyif verici şeylerdir. Herkesin gördüğü şeyler ve renkler yetişmiyor mu ki, bunları bırakıp da, riyâzetler, sıkıntılar çekerek, bilinmeyen şeyler ve renkler aranılsın.(mektubat-ı rabbani 210, mktp)
ör2: **Hem demiş ki: “Bütün tariklerin nokta-i müntehâsı, hakaik-i imaniyenin vuzuh ve inkişafıdır.”(Risale-i nur beşinci mektup).
**Tasavvuf yoluna girmek, islâmiyyetin inanılacak şeylerine îmânı kuvvetlendirmek içindir. Böylece îmân, düşünerek anlamak zorluğundan kurtularak, görmüş gibi sağlam ve vicdânî olur ve kısaca inanmak yerine, etraflı ve derin îmân hâsıl olur. Meselâ, Allahu Teâlâ'nın varlığına ve bir olduğuna önce düşünerek veyâ başkalarından görerek inanıyordu. Tasavvuf yolunda ilerlemek nasîb olunca, o düşünerek ve işiterek olan îmân, şimdi bularak, anlayarak hâsıl olur. Îmânı olgunlaşır. İnanılacak şeylerin hepsine de, böyle îmân hâsıl olur.(mektubat-ı rabbani 210, mktp)
ör3: ***Hem demiş ki: “Velâyet üç kısımdır. Biri velâyet-i suğrâ ki, meşhur velâyettir; biri velâyet-i vustâ, biri velâyet-i kübrâdır. Velâyet-i kübrâ ise, verâset-i nübüvvet yoluyla, tasavvuf berzahına girmeden, doğrudan doğruya hakikate yol açmaktır.”(Risale-i nur beşinci mektup).
***Akıllı, uyanık bir sâlik, yaradılışında Muhammedî ise, Âlem-i emrin beş latîfesini, sıraları ile geçtikten sonra, bunların Âlem-i kebîrdeki asıllarında seyr eder. Ya’nî ilerler. Allahu Teâlâ'nın lütfû ile, bu beş aslın her birini inceden inceye geçerek sonuna gelir. Böylece, imkân dâiresini (Seyr-i ilallah) ile bitirmiş olur. (Fenâ) hâsıl oldu denir. Şimdi (Velâyet-i suğrâ)ya başlamış olur. Bu velâyete (Velâyet-i evliyâ) da denir. Bundan sonra, bu beş aslın da aslı olan, Allahu Teâlâ'nın isimlerinin zıllarında seyre başlar. Bu zıllarda adem bulunmaz. Allahu Teâlâ'nın ihsânı ile bu zılları birer birer (Seyr-i fillah) ile geçerek sonuna varır. Böylece, isimlerin zılları biterek, Allahu Teâlâ'nın isimleri ve sıfatları mertebesine erişir. Velâyet-i suğrâda yükselmek, buraya kadardır. Burada tâm Fenâ hâsıl olmağa başlar. (Velâyet-i kübrâ)ya ayak basılmış olur. Bu velâyete, (Velâyet-i enbiyâ) da denir.(mektubat-ı rabbani 210, mktp)
2- Binindiği üzere aşık olmak aciz olmaktan daha uzun sürer. kendine ve kainata bakan insan anında aciz olduğunu hisseder. Kadir-i mutlak olan Cenab-ı Hakkın kudretine iltica eder. Yeter ki kendi aczini ve Allah'ın kudretini bilsin. Risaleleri kısa bir süre bile süre okuyanlar Evelallah bu işi hallediyorlar.
3- Allah hesabına kainatı inkar etmekte herhangibir sıkıntı yok gibi gözükse de bu çağda fen ve felsefenin hüküm sürmesinden dolayı vartaya düşmek daha kolay. Muhyiddin Arabi (ks) kendini kutarır ama 2013 yılındaki bir takipçisini zor.
4- A) "Sırr-ı ihlastır" buyuruyor. Yani Risale-i Nur Şakirtlerinin ihlasına zarar gelmemek için evliyalar gibi keramet göstermiyorlar. Yani: Nur talebesi olacaksan şunu bil: evliya gibi keşif ve keramet gösteremezsin. Amacın buysa yaklaşma. Başka kapıya. Veya felanca talebe keramet gösterdi ben başaramadım diye gıpta damarını tahrik ettirmemek için keramet görülmemesi Allah'ın bir kerametidir.
Malumunuz bazı mürid olamayan müridlerin tarikat içinde ihlası zedelenebiliyor. İhlaslı ehl-i tarikten bahsedilmiyor.
B) Risale-i nurda birçok evliyanın keşif, keramet ve gaybi işaretlerinden bahsediliyor.
Ör: Yerde iken Arş-ı Âzamı ve İsrafil’in azamet-i heykelini temâşâ eden Gavs-ı Âzam...(7. şua 16. mertebe) (19. mektup ayetül kübra 16. mertebe sondan bir önceki sayfası)
Demek ki keramet gösterenlere tahkir ediliyor diye düşünmek şeytanın bir hilesiymiş.
SONUÇ: Birbirimizle değil İslam düşmanlarıyla uğraşalım. O kadar çok düşman varken yeni düşman türetmeye gerek yok. Ağabeylerimiz derler: Diğer cemaatlerle uğraşıp kafirleri ve münafıkları sevindirmeyin.
27.04.2013

Soru-cevap şeklinde 10-16 yaş arası çocuklara iman hakikatlerini çok başarılı bir şekilde anlatmış. Okulda bir tanesini okuyan öğrenciler bütün seriyi okumak istediklerini söylüyorlar.
27.04.2013

Kapak kaliteli, kağıt kaliteli, sayfa altı sözlük var, başta müellifin(RA) kısa bir hayat hikayesi var, sonda indeks ve ansiklopedik bilgiler var, veee fiyatı mükemmel.
27.04.2013

Ateist bir ressamla yapılan bir münakaşa. Tabiata bakarak Allah'ın sanatını görebilmeye yardımcı olabilecek minik küçük, ufak ve minnacık bir kitap. Ama Marifetullaha yaklaştıracak kocaman, büyük ve dev de bir kitap.
27.04.2013

Öğrencilerime verdim kapış kapış okuyorlar. Demek ki çocuklarda da büyük bir etki uyandırıyor.