E-Dergi

Harika bir eser olmuş.
Okuyucuyu teknik bilgilerin sıklığıyla boğmadan, ardına koşturan bir eser...
Yazara teşekkür ediyoruz.

Osmanlı son padişahının tarafsız anlatışının yanında aslında Osmanlı sön döneminin "gerçek"leriyle de yüzleştiriyor insanı bu kitap...

Kötülenen, hor görülen ecdanın son çabalayışlarını...

ve cefa ile kolkola gezen bir insanı da...

İslam dinin de müslüman olmayanlara karşı tavır, adalet ve hak yememek üzerinedir. Yoksa sevmek değil... Bilinmelidir ki en önemli ibadetlerin başında ''hubb-u fillah ve buğd-u fillah'' vardır. Yani, Allah'ın sevdiklerini Allah için sevmek ve Allah'ın sevmediklerini Allah için sevmemek. Onlara hoşgörü ile, sempatiyle bakmam ama adaletli olur ve haklarını da yemem. Allah'ın istedikleri önemlidir, zamanın getirdiği koşullar değil. İstenilen ne ise o yapılır.

İnsanı bunaltan birçok meselenin olduğu bu hayatta ve dahi İstanbul'da, yazdıklarıyla imbat olup gelen Murat Başaran yüreğinin ezgisinin vücut giymiş haliyle yine karşımızda...

Yazıların üslubunun şiirsellik taşımasının ve İstanbul'da doğmuş olarak ya da olmayarak ama ''İstanbullu'' olamamak durumunun anlatımının yanında, İstanbul'un dini, tarihi, ve milli değerlerinin bulunduğu yerlerin nerelerde olduğunun tarifini de merak duygumuzu kışkırtarak sunuyor bu kitap bize.

Ve vefa ile yoğrulumuş dostlukların öyküsünü...

Bu kitap konformizme esir olmuş insanlar içinde İstanbul'a, Aşk'a davet ediyor.