E-Dergi

hümeyra hanıma derimki;
kardeş gerçekler acıdır. Ali Şeriati yi gerçekten tanımış olsaydınız onun kaynak olarak şianın değilde ehli sünnetin hadis ve siyer kitaplarını aldığını görürdünüz. kitapta geçen rivayetlerin tamamı sünni kaynaklarda mevcuttur. Abdurrahman b Avfın bir sürü mal biriktirdiği herkesçe kabul edilebilir. ben ısrarla bu tür olayların mezhep taasubundan sıyrılarak incelenmesi gerektiğini söylüyorum. Ayrıca okumuş olsaydınız Şeriatiyi; kendisinin İranda mollalar tarafından sünni olarak nitelendirildiğini hatta bu yüzden kendisini tekfir eden molların çıktığını bilirdiniz. Kısacası bu kitapta anlatılanrın tümüne sünni kaynaklardan ulaşmamız mümkün. Açıp bakalım hadis ve siyer kitaplarını. bize öğretilen geleneksel dinin dışında daha nelerin var olduğunu hep birlikte görelim. Ayrıca Ebuzerin savunduğu düşüncelerin karşısında Hz. Osman değil kim olursa olsun Ebuzerin haklılığını gölgeleyemez. Ben Ebuzerin söylediklerinden Kuranın veya peygamberin hilafına hiçbir şey bulamadım.

ne söyelnebilirki Ali Şeriatiyle ilgili... tüm dünyada bilim adamlarını çok derinden etkilemiş bir şehit, bir şahit... Ama maalesef ülkemizde çok bilinen, tanınan bir insan değil. bunun en büyük nedeninin ise mezhebi taasup olduğu kannatindeyim. Gerçi bir çok kimselerden duymuşluğum da var. o Şii, biz Sünniyiz diye... Ben soruyorum Haccı okuyan arkadaşlara: Şiilik ya da sünnilik var mı bu kitapta? Ya da haccı bu kadar güzel anlatan başka bir kitap var mı ülkemizde?Şeyhmus Demir in dediği gibi bu bir hacc rehberi değil tam anlamıyla bir hacc pratiği... Ne diyeyim fazla söze ne hacet. Herkesi Ali Şeriati okumaya davet ediyorum.

Yorumların çoğuna katılmakla beraber hayalimde canlandırdığım ya da çevreden duyduğum kadar muhteşem, harika ya da oloğanüstü bir roman olduğu kanaatinde değilim. Evet yazarın dil ve anlatım gücüne ve kahramanların kişisel ve psikolojik analizlerine diyecek yok ama ben şahsen bizim edebiyatımızda çok daha güzel romanlar ve yazarlar olduğu kanaatindeyim. Bazı arkadaşların dediği gibi gerçekten gzüel bir klasik ama gazlası değil. Umduğumu bulamadım desem daha doğru bir ifade kullanmış olurum galiba..

ilk okuşta Ali Şeriatinin Ali Şiası Safevi Şiasını andıran, Şiiliğin ve şianın aslında çok farklı şeyler olduğunu anlatmaya çalışan, yazarın gerek üslubu gerekse olumlu yaklaşımı nedeniyle kendisinin de belirttiği gibi İslami Vahdete hizmet etmeyi kendisine amaç edinmiş çok güzel bir kitap. Mezhebi taasuplardan olabildiğince uzaklaşarak kitabı yazmış olan müellif bence bu konuda başarılı olmuştur. Gerçi her ne kadar kitabı yayınlayan yayınevi böyle bir kaygı taşımasa da, hatta vahdet gibi bir sorunu olmasa da (önsözünde ve kitabın arkasına yazılanlara dikkat edilmelidir) İslamın birliğine hizmet eden daha da edecek olan güzel bir eser. Şia ve Şiiliğin ne demek olduğunu, neden ikisinin birbirinden farklı şeyler olduğunu merak edenlere tavsiye olunur.

türkiye halkları arasında statükoya düzene ve bunların yapageldikleri haksızlıklara ve zulme karşı duracak, hiç korkmadan eleştirecek kimsenin olmadığı kannatine neredeyse inanmıştım. ama nihat genç i hem tv programından hem de kitaplarından tanıdıktan sonra aslında halkın içten içe bazı haksızlıkları kabullenmediğini bu yazarın tv programına gösterilen rağbetten kitaplarının çok satılmasından anlamak mümkün. birkaç tane daha nihat genç yetiştirebilirsek eğer isteyen istedği zaman borusunu öttüremeyecek, sahte yalanların ve bahanelerin arkasına sığınamayacaktır. bence toplumsal barış ve adalet isteyenler nihat genç e sahip çıkmalıdır. yoksa korkarım bu ülkede muhalif sesler belli bir süre sonra yükselemeyecektir. zaten ülkeyi yönetenler de bunun olmasını istemiyor mu?