E-Dergi

Eğitimli ve vatansever gazinin Anadolu köyüne taşınması ve sonrasında bu köyde yaşadıkları, hisleri, düşünceleri, duyguları mükemmel anlatılmış. Romanı okuyunca hemen aklıma " Beyaz Zambaklar Ülkesinde" isimli roman geldi. İkisinde de anlatılan aydın-köylü arasındaki farkın köylülerin suçu değil aydınların suçu olduğu... Köylüleri kendi ıssız köylerinde yalnız başına bıraktık. Onlar da bu zor coğrafyanın etkisinde cahillik, duyarsızlık ve bencillik arasında savrula savrula bu hale geldiler...Romanda aynı zamanda vatansever Türk olma bilincine henüz haiz olamamış köylüleri duygu durumları çok güzel betimlenmiş. Yakup Kadri Karaosmanoğlunun bütün klasikleri okunmalı. Etkileyici ve akıcı bir kalemi var

Çok akıcı bir kitaptı. Altını çizdiğim epey yer oldu. Kitabın sonunu ilk önce bağdaştıramadım. Ama sonra her şey oturdu. Güney karakteri üzerinden "aşk" ve "bencillik" güzel bir kurguyla anlatılmış.

Kitabı yeni bitirdim. Altını çizerek okuduğum yerleri oldu. Werther akıllı, sorgulayan bir adam. Ama sevgi ve aşka gelince obsesif düşünceleri var... Sonlara doğru geldikçe kendisiyle çelişen ifadelerini bulabilirsiniz... Bence, düşündürücü ve etkileyici bir eser.

Yazar, önemli olan sevgiyi öğrenmektir hayat sonsuz bir öğrenme sürecidir çıkarımlara vurgu yapıyor... yalnız sonlarına doğru verilmek istenen mesajla yaşanılan olayları ben bağdaştıramadım.

Bir oturuşta bitirilecek türden...İnsanı herkesten izole ederek insana işkence edilmesi ve bu süreçte satrancın izole edilmiş insan için nasıl bir kurtarıcı rol aldığı anlatılmış. Ama aklın sınırlarını zorlamanın satranç dahi olsa insanı nasıl zehirleyebileceği güzel bir kurguyla anlatılmış.