E-Dergi

Okuduğu hikayedeki kahramanın adını, soyadı olarak alan romantik bir idealistin, kendi deyimiyle bir ülkü adamının, kendi ağzından hayat hikayesi. Edebiyatımızda otobiyografi türündeki eserler içinden en seçkin olanı bence. Masal dinlerken kurduğu çocukluk hayallerini, Tanrının vasfı olarak gördüğü yalnızlık karşısındaki cesaretini, ormanı, toprağı, insanı, ruhundaki çocuğun heyecanını ve vicdanını renkli, zarif Türkçesiyle ifade etmiş. Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışından, I. Dünya Savaşına, Ekim Devriminden Cumhuriyet sonrası Türkiye' de yaşanan tüm içtimai olaylarda kendisini bulmuş ve kendi adına yeni yollar, yeni arayışlar keşfetmiş kültürlü, ince ruhlu, duygu yüklü bir idealistin anıları olması sebebiyle okuyan herkesin kendinden bir parça bulabileceği bir kitap. İdealist heyecanlarını pekiştirmek ve Türkçesine güç katmak isteyen herkese tavsiye ederim.

Yazarın diğer eseri olan Sergüzeşt'i okuyanlar, Samipaşazade Sezai' nin Türk Edebiyatında özel bir yeri olduğunu takdir edecektir. Yazar bu kitabın mukaddimesinde "Dünyada bir zerre yoktur ki, güzel yazılmak şartıyla önemli bir konu sayılmasın" diyerek edebiyat tarihimize geçecek tespitini yapmış ve yazdığı hikayelerdeki küçük mevzuların, usta bir kalem sayesinde nasıl büyük ve önemli bir konu haline dönüştüğünü ispat etmiş. Türkçesi ni zenginleştirmek ve Samipaşazade Sezai' yi bir kez daha takdir etmek isteyen herkesin okuması gereken bir kitap.

Rus politikası olarak duyduğumuz Avrasyacılık kavramı hakkında gazete bilgilerinden ziyade esaslı bir bakış açısı kazanmak isteyenler için tavsiye edebileceğim bir kitap. Kitap beş farklı yazar tarafından kaleme alınmış, bu durum sizin benzer çalışmalarda olduğu gibi, birbiriyle uyumsuz veya birbirini tekrar eden yazarların neşrettiği kitaplar gibi değerlendirmenize sebep olmasın. Her bir yazar konuyu farklı açılardan tahlil etmiş, bu da kitaba zengin bir içerik sağlamış. Konuya ilgisi olan ya da bilgilerini pekiştirmek isteyenlerin faydalanacağı bir kitap.

Türk milletinin karşılaştığı tehlikeleri önceden görerek, içinde düştüğü dar boğazdan çıkarmak için hem devletine hem milletine rehberlik etmiş arif-aydın insanlar tarihte her zaman kendisini göstermiştir. Ümit Hocada bu rehberlerden birisi, benim için en kıymetlisi. Günlük hayatımızı devam ettirirken, hastaneye gidince, iş ararken bireysel olarak tecrübe ettiğimiz Suriyeliler sorununun aslında Türklerin vatanı için kurulmuş bir tuzak olduğunu ve bu tuzak karşısında Türk milliyetçilerinin/vatanseverlerin yapması gerekenleri Hoca her zamanki hararetli ve kararlı üslubuyla anlatmış. Siyasi kimliğini Türk Milliyetçisi olarak belirleyen, dimağını buna göre doldurmak isteyen herkes için Hocanın diğer kitapları gibi "Stratejik Göç Mühendisliği" de önemli bir kitap.