E-Dergi

Cümlelerin altı hiç doldurulmamış karakterlerin yapay zeka gibi konuştuğu duygudan yoksun bir kitap. Acıklı bir aşk hikayesini detaylarına hiç değinmeden, bize hissettirmeden anlatıp bitirdiğinde işin acıklı kısmı başlıyor ve ikisi arasında kalıyor okuyucu. Olay girişi ve çözülmesi çok hızlı ve tasvirlerden uzak olmuş.

aynı yazarn aşk gibi aydınlık ölüm gibi karanlık kitabını okuduktan sonra fark edeceğiniz üzere romanın Mehmed Uzun'un ilk kitaplarından olduğu anlaşılıyor. Yazar, ana kahramanın ikilemleri, çektiği sürgünün acısını aktarma konusunda oldukça başarılı ancak bölümlerin kısa tutulduğu sonuç bölümü hariç olayların hızlıca geçtiği de göze çarpıyor. Kızla tanışmaları ve partinin kuruluşu daha derinlikli ele alınsa çok daha güzel bir roman olurdu.

Taraflı bir anlatım olduğu söylenemez. Olumsuz durum ve başarısız kararlara da en azından olumluları kadar yer verilmiş ayrıca en önemli udurm olan o zamanın şartlarını göz önünde bulundurmuş bunu da bize aktarmış. Che'nin hayatındaki önemli kararlarını (doktor oluşunu, Küba'dan ayrılışını) öncesi ve sonrası ile eleştirmiş sebebini sorgulamış. Son sayfalarındaki bibliyografyadan anlaşıldığı üzere ciddi bir emek harcanmış esere.

Orjinal bir konuyu işleyen bir kitap ancak işlemesi ve dilinin aynı başarıda olmadığını da belirtmek gerekir. İçine çeken bir dil yok. Olay akışını takip ediyorsunuz ancak akıcı bir dille olmuyor. Geçişler oldukça başarısız duruyor. Bu ne zaman oldu bu ne zaman geldi demeniz gayet olası. Bunlara rağmen karakter profilleri çeşitli ve ilginç. Kahramanları gözümüzün önüne getiren, onların beyinlerinden geçenleri anlamamıza olanak sağlayan detaylar oldukça iyi verilmiş.

Birbiriyle aynı fikir dünyası çerçevesinde yazılmış ancak konu bakımından alakasız olabilen çeşitli denemelerden oluşan bir kitap. Hepsinin özü itibariyle kendi kültürümüzü ve kimliğimizi kaybetmemek gerektiğini söylüyor ancak hemen hemen on sayfada bir aynı kelimelerle okumak bıkkınlık getirebiliyor insana. Bu tekrara düşmek diğer bazı fikirler ve örnekler üzerinde de görülebiliyor. Orjinal konuları farklı düşünceyle eleştirdiği yazılar da olsa da bunların çoğunlukta olmadığını da belirtmek gerekir.